Türkiye Cumhuriyeti’nin kara lekelerinden birisidir, 12 Eylül darbesi.
650 bin kişinin gözaltına alındığı, 14 kişinin açlık grevlerinde, 171 kişinin sorgularda, yüzlerce gencin faili meçhullerde katledildiği, 49 kişinin asıldığı, 2 milyon civarında insanın fişlendiği tarihin en karanlık dönemidir.
Kapitalist güçlerin, asker eliyle Türkiye’ye yaşattığı en acı günün tarihidir, 12 Eylül.
CIA Başkanı 12 Eylül darbesini duyduğunda, ‘bizim çocuklar başardı’ diyerek, Türkiye üzerinde oynadıkları kanlı oyunları açık etmiştir.
CIA’nın çocukları 12 Eylül’de yüzlerce cana kıyıp, Ülke’yi 50 yıl geriye atarken, Türkiye üzerinde bir askeri vesayet döneminin de başlamasını sağlamışlardır.
TSK 12 Eylül sonrasında Ülke yönetiminde hep söz sahibi olmuş, seçilmişlere, resmi hükümetlere çokta yaşam alanı tanımamıştır.
Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile belki masum, Vatansever komutanlarımız da sıkıntılar yaşadı, bedeller ödedi ama sonuçta Türkiye postal korkusunu bu davlarla birlikte aşmış oldu.
12 Eylül darbesi sonrasında Kocaeli ve Gebze’de Veli Küçük eliyle bir çok kanunsuzlukla yüz yüze kaldı.
Ergenekon’da kurunun yanında yaşın yandığı gibi, yaşla birlikte kurularda aklandı.
Veli Küçük’ün serbest kalması bölgemizde hala kabul edilemez bir durumdur.
Olayın birde vatandaş cephesi var ki, bugün Gebze’de ‘gazeteciyim’ diye gezinenler, kendisini iş adamı gibi görenler, insanların haksızlığa uğramasına, fişlenmesine ve baskı, şiddet görmesine çanak tutmuşlardır.
Gebze’de rahmetli belediye başkanımız Ahmet Penbegüllü’nün işkencelerden geçmesi, Engin Kaya gibi gazeteci arkadaşlarımızın hapis yatması da 12 Eylül darbesinin uzantısı, CIA çocuklarının yönetime el koymasının sonucudur.
CIA’nın çocukları daha sonra 15 Temmuz kalkışması ile son denemelerini yapmıştır ve Türk Halkı’nın direnci ile püskürtülen hainlerle birlikte Türkiye’de bir dönem artık tamamen son bulmuştur.
Yapısı değişen TSK içinde hainler temizlendiği gibi yönetimler üzerinde ki vesayette rafa kalkmıştır.
15 Temmuz sonrasında Türkiye’de asker eliyle yönetimlerin değişmeyeceği de kesinleşmiş oldu.
Şimdilerde ekonomik savaş deneniyor.
Başka denemelerde yapacaklar gibi gözüküyorlar ama Türk Halkı’nı dize getirmeleri asla mümkün olmayacak.
Bugün 12 Eylül kanlı darbesinin üzerinden 38 yıl geçmiş ve biz hala bu kanlı gecenin acılarını yaşıyoruz.
Darbeyi gerçekleştirenlerin, çanak tutan ve destek verenlerin hak ettikleri cezaları almadığını görmekte ayrı bir üzüntü kaynağı.
Ancak, bugün artık bir askeri vesayetten söz edilmiyor olması da önemli bir kazanım ve geleceğe umutla bakmayı sağlayan bir durumdur.