Birleşik Metal-İş Sendikası, "İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü" olan 28 Nisan'a yönelik bir etkinlik düzenledi. Gebze'de bir otelde düzenlenen panelde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin tarihsel gelişimi anlatıldı, metal sektöründe görülen iş kazaları ve meslek hastalıklarıyla ilgili bilgiler paylaşıldı, metal işçilerinin sağlık ve güvenliğiyle ilgili yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı. İki oturumdan oluşan panelin açılış konuşmasını Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptı.
Konuşmasında Türkiye'de her 6 dakikada bir iş kazası olduğunu her 6 saatte de bir işçinin hayatını kaybettiğini belirten Serdaroğlu, bunun çocuklarının geçimini sağlamak için çalışmaya giden en az 4 işçinin akşamları eve dönememeleri anlamına geldiğini söyledi. Kamusal bir işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı yaratmak için bütünlüklü bir sistem gerekliliğine işaret eden Serdaroğlu, esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, kıdem tazminatını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan mevzuatın tarafların katılımı ile yeniden düzenlenerek ekseni insan olan çağdaş bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Üretim ve hizmet süreçlerinde önce insan, önce sağlık, önce işçi güvenliği anlayışının yerleşmesinin zorunlu olduğunu aktaran Serdaroğlu, yapılacak tüm düzenlemelerde işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında asıl sorumluluğun işverende olduğu gerçeğinden uzaklaşılmamasının altını çizdi.
Prof. Dr. Peri Arbak'ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumda konuşan Öğretim Üyesi Dr. Serkan Öngel, işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili metal işçileri arasında yapılan anketin sonuçlarını paylaştı. 2017 yılında 981 işçi arasında yapılan anketin sonucuna göre her iki işçiden birinin iş kazası geçirdiğini belirten Öngel, metal işçilerinin yaklaşık yüzde 72'sinin işe bağlı bir ya da daha fazla sağlık problemi ile karşılaştığını söyledi. Dr. Öngel, boyun, omuzlar, kollar ve elleri etkileyen kemik, eklem ve kas sorunlarını yaşayanların oranının yüzde 45 ile ilk sırada geldiğini aktardı. İşçiler açısından en sık maruz kalınan elverişsiz koşulun zaman baskısı ve iş yükü olduğuna işaret eden Öngel, işçilerin yüzde 43'ünün zaman baskısı ve iş yükü ile karşı karşıya kaldığını, yüzde 39'unun ise kimyasal madde, toz duman ve zararlı maddelere maruz kaldığını belirtti.
Her 10 işçiden birinin bir ay ve daha fazla işten uzak kalmasına neden olacak bir iş kazası yaşadığının altını çizen Dr. Öngel, 6 aydan uzun süre işten uzak kalmasına neden olacak şekilde iş kazası yaşayan işçilerin oranının ise yüzde 1 olduğunu kaydetti. Dr. Öngel konuşmasında, çalışma saatleri ve iş kazaları arasındaki ilişkiye dair verileri de paylaştı. Dr. Öngel, çalışma süresi 60 saat ve üzeri olanlarda kaza riski yaşayanların oranının yüzde 41; 56-60 saat arasında olanlarda ise bu oranının yüzde 30 olduğunu belirtti. Haftalık çalışma süresinin artıkça elverişsiz koşullara maruz kalanların oranının arttığına dikkat çeken Dr. Öngel 51-55 saat arasında çalışanların yüzde 86.3'ünün; 56-60 saat arasında çalışanların yüzde 84.6'sının; 60 saat ve üzerinde çalışanların yüzde 90.2'sinin elverişsiz bir durumla karşılaştığını söyledi.
Acı tablo...Her altı saatte bir işçi ölüyor
Türkiye'de her 6 saatte, bir işçi hayatını kaybediyor. Sabah çalışmaya giden en az 4 işçi akşam eve geri dönemiyor. Metal işçilerinin yaklaşık yüzde 72'si işe bağlı bir ya da daha fazla sağlık problemi yaşıyor.
27 Nisan 2019 - 12:08
YORUMLAR