Seçimlere giren her parti, her aday kendince hesap yapar ve ne kamuoyu araştırması nede geçmiş seçimlerde ki oy oranları çokta etki etmez.
Sandıktan çıkma umudu, hemen her seçimde her partide vardır.
Bu nedenledir ki, seçim meydanlarında bir çok partiyi zafer kazanmaya hazırlık içinde buluruz.
Bu durum adaylık döneminde de aynıdır.
Sadece iktidar partisinde 8 bini bulan belediye başkanı olma hayali kuran isim var.
Ve hiç kuşkusuz bu adayların hepsi bu hayali görmekte.
Aksi halde bugün Gebze’de 20 civarında isim adaylık başvurusu yapmazdı herhalde.
Bir umut….
Seçime değil, adaylık yarışına defalarca girmiş, ismi bile hiçbirinde gündeme gelmemiş isimleri bile yeniden adaylık yarışı içinde görebiliyoruz.
Dün AK Parti Kocaeli’de temayül yaptı.
Parti keşke temayül sonuçlarını her dönemde kamuoyu ile paylaşsa da, hiç oy almayan isimler en azından bir kez daha adaylık için hamle yaptığında, yok hükmünde görülebilseler.
Tabi iktidar partisinden sadece aday olmanın bile cazip yanları var.
15 yıl öncesinde milletvekili yada belediye başkanı aday adayı olmuş isimlerin bile sosyal medyalarında hala ‘aday adayı’ yazılarını görürüz.
Ceplerinde de mutlaka kartvizitleri hala vardır.
Cuma günü yapılan aday adayı tanıtım toplantısında bir çok partili gibi biz gazetecilerde bazı isimlere ‘keşke aday adayı olmasaydın’ demişizdir.
Yani aday olarak hiçbir şekilde gündeme gelmeyecek isimlerin dahi tanıtım toplantısında konuşmasını dinlemek zorunda kaldık.
Bu durum ciddi adayların da konuşma ve kendilerini anlatma süresini azalttı.
Ama işin asıl ilginç yanı, hemen her aday adayı kendisini ciddi ciddi aday olarak görüyor.
Asıl bu nasıl bir psikoloji bunu anlamak işte çok zor.
Herhangi bir İlçe Yöneticisi, Meclis Üyesi’nin kendisine yakınlığını bile adaylıkta büyük şans olarak görenler var.
Artık, bir Milletvekili, eskaza Müsteşar tanıdığı olanın, İlçe ve İl Başkanı ile yakınlığı olanı varın siz düşünün.
Neyse ki süreç kısa ve bir süre sonra aday adaylarının bir çoğu geride kalmış olacak.