Bu bizim kişisel bir sorunumuz, bizim gazetemizin geldiği son nokta değil, Ülkemiz de yerel basının son hali bu.
Gazetecilik yapma uğraşında olan, derdi gazetecilik olan gazeteler bir bir dökülüyor.
Son bir yılda 50 kuruluş kepenk indirdi, bu sayının önümüzdeki bir yılda 250’ye ulaşacağı ön görülüyor.
Bu öngörüler de bana ait değil, TGF Başkanı Yılmaz Karaca, basın ilan haklarında ki daralma sonrasında bu tespiti yapmış ve eklemişti, “önlem almazsak, gerçek gazeteler kapanacak, gerçek gazeteciler işsiz kalacak”
Ne acıdır ki, Karaca’nın öngörüsü bir bir gerçekleşiyor.
Ve bir şeye daha dikkat çekiyordu sayın Karaca, “Gazeteler, gazeteciler desteklenip, ayakta kalmaz ise meydan mesleği şantaj ve çıkar odaklı kullananlara kalır”
Bu tespite de katılmamak mümkün değil.
Kocaeli’de gazetecilik mesleği üzerinden, kentin kaymağını, yağını, sütünü hatta posasını bile sömüren bir isim, gazetecilik felsefesini anlatırken, “ben yazdıklarımdan değil, yazmadıklarımdan para kazanırım” demişti.
İşte, bizim meslekte şantajı, çıkar odaklı gazetecilik yapmayı anlatan en güzel söz, bilgileri, belgeleri toplar, yazmaz para kazanırsın, yazarsan halkı bilgilendirir görevini yaparsın.
Ve geldiğimiz nokta itibariyle de, elinde ki bilgi-belgeyi yazan, halkı bilgilendiren gazetelere ve gazetecilere yaşam şansı kalmıyor.
Aslında çözüm önerileri ve yasanın uygunluğu da var.
Örneğin, kafeterya ve kahvehanelerin yerel gazete alma zorunluluğu var, bu zorlansa, bu hayata geçirilse, Gebze’de ortalama on bin artı gazete satışı yapılacak ki, bu Gebze için tüm yazılı medyanın ayakta durması için tek başına yeterli.
Sonra basın ilan hakkı bulunan gazetelere belediye meclis toplantılarının resmi ilan olarak verilmesi, bu da ayrı bir gelir kapısı olacak ve asgari masrafların karşılanmasına yetecektir.
Bu iki projeyi de hayata geçirecek olan yerel yönetimlerdir ama en azından bizim bölgemiz için söyleyeyim, hiçbir belediye başkanımızda bu konuda bir çaba yok.
Belediyelerin borçları, sıkıntıları var, uğraştıkları bir çok konu var elbette ama bu konuyu da es geçmemeliler.
Klasik düşünce şudur, belediyeler içinde, “bizim sıkıntımızı yazan, bizde sıkıntı arayan yerel basına ekonomik baskı uygular işini bitiririz”
Henüz 6 ayını doldurmamış, yeni sayılan hiçbir belediye başkanımız için niyet okuyucu olup, ‘böyle düşünüyorlar’ demiyoruz, demek te haksızlık olur, ama ne yazık ki, yerel yönetimlerin genel bakış açısı da bu…
Ben şunu hatırlatmak isterim böyle düşüncesi olan yerel yöneticilerimize, artık bir medya kuruluşunu, bir gazeteciyi bitirmek o kadar da kolay değil.
Ekonomik baskı belki gazeteleri kapatır ama maliyeti olmayan siteleri batırmaya, kapatmaya da kimsenin gücü yetmez, çünkü gideri yok.
Kurarsın siteyi ki, hemen her gazetenin zaten sitesi de var.
Sitelerin maliyeti olmadığı için ekonomik baskı ile kapatmak mümkün değil.
Kişisel kaygılarla değil, aldıkları oyun hakkı, vatandaşın haber alma hakkı, gazeteciliği etik kurallar dahilinde yapan gazetelerin ve gazetecilerin yaşam hakkı için, hak için gerçek gazeteler ve gazeteciler yasalar ölçüsünde desteklenip, yaşatılmalı.
Aksi halde kayıp, sadece gazeteler ve gazeteciler açısından değil tüm kent için büyük olur.
BATIYORUZ…
Caner Pesen yazdı...
17 Eylül 2019 - 11:06
YORUMLAR