Gebze’de yerel siyaset hiç bu kadar değişken, şaşırtıcı ve sürprizlere sahne olmamıştı.
Ak Parti’nin Kocaeli’de 13 belediye başkanından 12’sini değiştirmesiyle başlayan seçim gündemi, MHP Gebze belediye başkan adayı olarak açıklanan Serap Çakır’ın adaylıktan çektirilmesiyle devam etti.
Serap Çakır’ın bağımsız belediye başkan adaylığını açıklaması ise siyaset dengelerini altüst etti.
İlk başlarda, ‘bağımsız aday seçim kazanamaz?” gibi klişe sözler edenlerin rahatlığı, günler geçtikçe paniğe dönüştü.
Serap Çakır’ın daha önce siyasetin içinde olmaması aslında bir anlamda avantajı oldu.
İnsanlar artık klasik siyasetçi profilinden sıkıldılar. Tutulmayan sözler, yağ kokan ve havada asılı kalan süslü vaatler yerine cesur, şeffaf ve samimi konuşmalar karşılık buluyor. İnsanlar Serap Çakır’da kendilerini buldular. Mevcut hükümete tepkili ancak diğer partileri yeterli bulmayanların da limanı olmaya başladı.
CHP’nin adayı Recep Dursun, Millet İttifakının ortak adayı olması gerekiyordu ancak güçlü rakibi Ak Parti’nin perde arkasından yaptığı usta satranç hamleleriyle bu yarışta yalnız bırakılmaya çalışılıyor.
Gelelim İYİ Parti’ye. Gebze’de ilk kez bir yerel seçim yaşayacak olan İYİ Parti, en fazla şok yaşatan ve yaşayan parti oldu.
Başkan adayı olarak eğitimli, sempatik, başarılı ve pozitif enerji dolu Doktor Burcu Çetinkaya’yı açıkladılar.
Siyasi geçmişi olmamasına rağmen İYİ Parti teşkilatının gücünü de yanına alarak kısa sürede kendisini insanlara sevdirdi. İYİ Parti ekibiyle çok yol aldı.
Sonra, CHP ve İYİ Parti arasında ittifak yaşandı. Kocaeli Büyükşehir, Kandıra, Körfez, Başiskele’de İYİ Parti’ye bırakıldı, Gebze, İzmit, Derince, Dilovası, Darıca, Kartepe, Karamürsel ve Gölcük’te CHP’ye.
Böyle olunca da Burcu Çetinkaya adaylıktan çektirildi. Herkes Burcu Çetinkaya’nın nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordu. Son derece ılımlı ve ‘İYİ’ bir açıklama yaptı, karara saygı duyduğunu söyledi.
Dün ise Burcu Çetinkaya’nın Saadet Partisi adayı olduğuna ilişkin bomba gibi bir haber düştü. Saadet Partisi eğer yine çok büyük bir sürpriz yaşanmazsa, aday olarak Burcu Çetinkaya’yı açıklayacak.
Bu durumda, İYİ Parti teşkilatı doğal olarak Burcu Çetinkaya’ya tepkili. Çünkü birlikte yola çıktılar ancak Çetinkaya bir çırpıda teşkilatını ve ekibini yok saydı.
CHP örgütü de Burcu Çetinkaya’ya tepkili. Çünkü ittifak gereği birlikte mücadele edecekleri konusunda anlaşmışlardı.
Asıl soru şu olmalı. Burcu Çetinkaya kime kırgın ve tepkili olduğu için Saadet Partisi’nin teklifini kabul etti?
Adaylıktan çektirildiği için İYİ Parti’ye mi, yoksa buna neden olduğu için suçladığı CHP’ye mi?
Dünden bu yana onlarca kişiyle görüştüm.
Ortak kanı şu. Eğer Burcu Çetinkaya İYİ parti ya da CHP’ye kırılmışsa ve daha ileri gidelim, bu iki parti ile yol yürüyecek ortak nokta kalmamışsa, yapması gereken tam olarak şu olmalıydı; Serap Çakır gibi bağımsız aday olması.
Bugün Burcu Çetinkaya’ya tepkili olmalarının tek sebebi, İYİ Parti ile başladığı ve yol aldığı siyasi hayatını aniden başka bir partiye teslim etmesidir.
Gelelim tüm tartışmaların odak noktası Saadet Partisi’ne.
Muhafazakar bir partinin kadın aday göstermesi, kuşkusuz seçim tarihinin en sıra dışı tercihlerinden birisi.
Burcu Çetinkaya dışında başka bir kadın aday olsaydı eminim ki herkes bu değişimi ve cesareti alkışlardı. Destek bile verirdi.
Ancak; Burcu Çetinkaya’yı aday göstermek, geçen seçimlerde ittifak yaptıkları İYİ Parti ve CHP’ye halk diliyle ‘çalım atmak’ oldu.
Bu durumun sandığa nasıl yansıyacağını ise 31 Mart günü göreceğiz.
Burcu Çetinkaya, Serap Çakır gibi yapmalıydı…
Levent Altun yazdı...
08 Şubat 2019 - 17:50
YORUMLAR