Türkiye’de siyaset gerçekten çok tuhaf ve bazen mantıkla bağdaşmayacak düzeyde seyir edebiliyor.
Siyaseti körü körüne benimseyenler, görünen gerçeklere değil de, inanmadıkları halde kabullenmeye ya da inandıkları halde menfaat nedeniyle gerçekleri görmezden gelmeye neden olabiliyor.

Şu anda Kocaeli büyükşehir belediyesinin borcu 6 milyar liranın üzerinde. Türkiye’nin en borçlu belediyeler sıralamasında birinciliği kimseye kaptırmıyor.

Bu borcun nasıl bu kadar şiştiğini de tüm şehir biliyor. Ancak herkes yazamıyor. Nedenini de geçtiğimiz günlerde Ak partili gazeteci bile itiraf etmişti, eleştirenin ilanını kesiyorlar diye.

Eğer Kocaeli büyükşehir belediyesi Ak Partili değil de CHP’li olsaydı mesela, Ak Partinin adayı Tahir Büyükakın bu borcu dilinden düşürür müydü?

Gittiği her ev ziyaretinde bile, “Böyle israf olmaz, bir belediye bu kadar borçlanır mı? 1 yılda 32 milyon lira araç kiralamaya harcanır mı? Bu kadar müsriflik haram” der miydi, demez miydi?
Basın toplantılarında ‘enkaz devralacağız’ açıklamaları yapar mıydı, yapmaz mıydı? Bal gibi yapardı. Hesapsız kitapsız bastırılan ansiklopedi ve kitapların, basına aktarılan milyonlarca liranın hesabını sorar mıydı, sormaz mıydı?

Gebze adayı ZinnurBüyükgöz de, ‘Gebze’yi inşa ve ihya edeceğiz’ diyor mesela. Sonra çıkıyor, Gebze’nin Yavuz Selim ve Hürriyet mahallelerinde yıllardır kangrene dönüşmüş tapu sorununu çözeceğiz diyor.
Bu tapu sorunu CHP’li belediye döneminden kalmadı. Bu şehri en son 1989-1994 yılları arasında SHP’li belediye başkanı yönetti. Ak parti kurulduğundan bu yana bu şehri yönetiyor.
Bu trafik sorunu CHP’nin döneminden kalmadı. Çözeceğiz dediğiniz ne varsa, kendi partinizin belediye başkanları döneminde oldu.

Gebze’de CHP’li belediye olsaydı, ZinnurBüyükgöz’ün konuşmaları böyle mi olurdu?
Geçmişle ilgili övünecekleri çok fazla şey söyleyemiyorlar, çünkü onlar da biliyor ki halk tepkili. Geçmişi hiç kurcalamadan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafıyla oy toplamaya çalışıyorlar.

Bir ‘Gönül belediyeciliği’ kampanyası tutturmuşlar gidiyorlar. Ne demek, gönül belediyeciliği?
Daha somut çözümleriniz yok mu? Mesela trafik sorununu hangi bilimsel yollarla çözeceksiniz?
Sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla geçmişte rahmetli Sedat Tüze tarafından kurulan ancak kapatılan tanzim satışları açarak mı vatandaşa ucuz sebze meyve satacaksınız mesela?
Hizmette ayrımcılık yapmayacağız sözünüzün ne kadar inandırıcı olduğu, daha şimdiden yapmış olduğunuz derin ayrımcılıklardan açıkça belli oluyor.

Ne demiş atalarımız, aynası iştir kişinin lafa bakılmaz…