Gebze’ye katkıları olan bir isimdi, kapısı herkese açıktı ve kapısını çalan herkese desteği, katkısı olan, güzel kalpli bir adamdı İlker Çakır.
Eşi Serap Çakır, MHP tarafından siyasetin içine çekilince, İlker Çakır’da Gebze’de kurduğu ilişkilere, Gebzelinin ‘bir alternatif yok’ isyanına cevap vermek adına eşine destek oldu ve yollarına bağımsız olarak devam ettiler.
Son on yılda, bir insan, bir spor adamı olarak yakından tanıma imkanı bulduğum İlker Çakır ile hep dostluk ilişkimiz oldu ve dostluğumuzdan aldığım cesaretle, ilk günden itibaren siyasete buluşmaması yönünde tavsiyelerim oldu.
MHP adaylıktan vaz geçtiğinde de, ‘ohh be abi boşver, bu iş burada bitti’ demiştim.
Çakır’da bana, ‘dur daha hiçbir şey bitmedi, yeni başlıyoruz’ gibi imalı bir söz söylemişti.
Siyasete bulaşmasını hiç tasvip etmediğim ve sürekli karşı çıktığım Çakır, yola çıkınca da tabiî ki elimizden gelenin fazlasını yapma gayreti içinde oldum.
30 yıla yakındır bu bölgede gazetecilik yapıyorum, hiçbir zaman, hiçbir siyasi düşünceye bu denli açık desteğim olmadı, gazetecilik mesleği açısından da etik bulmam.
Ancak, her daim karakterine, kişiliğine, projelerine ve temizliğine inandığım kişilere açık desteğim olmuştur.
Kazanç, kayıp matematiği yapmaksızın, inandığım kişiye gücüm oranında destek veririm, İlker Çakır ve Serap Çakır’da, dürüstlüklerinden zerre şüphe duymadığım, Gebze’ye çok ciddi katkıları olacağına inandığım, çalmayacak, çaldırmayacak, kentime olumlu katkı sunacak isimlerdi ve bu duygularla kendilerine her anlamda destek olma çabası içinde oldum.
Bir an bile tereddüt etmedim, bir tek hesap yapmadım.
Ki, ben seçim sürecinde Çakır’lardan tek lira da para talep etmedim, hiçbir şekilde pazarlık da yapmadık.
Serap Çakır, kötü oy alınca bazı karaktersizlerin, şahsıma yönelik eleştirilerine cevap olması için öncelikle bu konuyu açıklamak istedim.
Seçimler ve Serap Çakır’ın aldığı oya gelecek olursak, bir kere Gebze’de öncelikle spor camiası kaybetti.
Çakır Başkan olsa Gebzespor şahlanır, amatörler ve diğer branşlar gelişirdi.
İlker Çakır’ın Gebzespor için yaptıkları ortada iken, kulüp başkanlığının ikinci yılında Gebze Belediyesi’nden aldığı 100 bin liralık katkının tamamını amatörlere dağıtmıştı.
Sadece Gebzespor değil, Gebze’de spor gelişecekti, bu kesindi.
Tüm amatör kulüpler ve amatör branşlarla birlikte Gebzespor sevdalılarının sayısı 50 bin civarındadır diye düşünüyorum.
Futbol oynamış, aktif oynayan, yöneticilik yapmış ve şuanda yapmakta olan, teknik adamı, taraftarı ile 262 bin seçmenin olduğu Gebze’de 50 bin civarında spor oyu vardı, bunun yarısı bile Gebze’yi spor kenti yapacağı açık olan Serap Çakır’a gitmemişse spor camiası için söylenecek artık çokta söz yok.
Benim için en önemli kayıpta buydu.
Kurduğu SKM, sahadaki çalışma ekibi, İlker Çakır’ın paylaşımları, diğer tüm etkenleri peş peşe sıralayıp, sandıkta ki Serap Çakır oylarının azalmasına neden gösterebilirsiniz...
Hepsinde de haklı olabilirsiniz, lakin spor camiasının Serap Çakır’a ilgisizliğini hiçbir mazeret haklı gösteremez.
Sandıktan çıkan oya İlker Çakır’ın tepkisi yüksek oldu, kendisi seçim sürecinde bir söz söyledi ve gereğini yapıyor.
Yardım eli uzattığı, dar zamanında yanında olduğu, ‘dostum’ dediği kişilere kızdı belki de, bir söz söyledi ve Gebze’ye veda ediyor.
Gebze’nin garibanına sığınacak kapı olabilmiş, yardım severliliği ile gönüllere girmiş, hepimizin ortak değeri Gebzespor’a hayat vermiş, bu güzel Gebzelinin Gebze’ye vedası böyle olmamalıydı…
Bölgemiz, Kentimiz ve Ülkemize dair 31 Mart gecesinin yorumlarını da artık önümüzdeki günlerde yapalım.