Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda düzenlediği basın açıklamasında kamuda görevli kişilerin hakları konusunda taleplerini sıraladı. Basın açıklamasını Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası Genel başkanı Ahmet Yıldız gerçekleştirdi. Yıldız açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Yaşanan mali ve sosyal sorunların çözümü, buna yönelik atılacak adımların atılması dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirme zorunluluğunda bulunduk. Bugün bu basın bildirisi ile Türkiye kamuoyunu aydınlatmak istiyoruz.

SINIF FARKI GÖZETİLMEMELİDİR

Son günlerde yaşanan ve sıkça dillendirilen 3600 ek göstergeden sadece bazı meslek gruplarının yararlanacağı buna yönelik düzenleme yapılacağı diğer sınıarı son derece rahatsız etmiş bulunuyor.3600 ek göstergede kıstas meslek grup adları değil, mezuniyet şartı olmalıdır. Her bir bölü 4’ü olan yükseköğrenim mezununa meslek ve sınıf farkı gözetilmeksizin 3600 ek gösterge hakkı tanınmalıdır.

MAAŞ DERECESİYLE YÜRÜMELİDİR

Yetki ve görev tanımları 2012 yılı öncesi gibi bir yönetmelikle düzenlenerek belirgin bir hale getirilmelidir. Her yıl devlet personel başkanlığı ile maliye bakanlığının yetkileri toplandıkları toplantıda 657 sayılı kanunun “ortak hükümler” başlıklı kısımda sınıarın öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecek derece tanımı yapılmış kanun kapsamında kadro derecesi maaş derecesiyle birlikte yürümelidir kararı alınmalıdır.

KARARLAR DOĞRU UYGULANMALIDIR

Çıkarılacak bir kanunla “Öğretime hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilir” hükmü eklenmelidir. Bu vesileyle aynı bakanlık bünyesinde görev yapanlar arasında ayrımcılık ortadan kalkmış olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenler hariç diğer sınıarın ek ders sorunu kanun ve kararların doğru uygulanmasıyla çözülmelidir. Şeerin özel hizmet teminatı konusunda getirilen eşit işe eşit ücret ilkesine uygun davranılmalıdır.

EK GÖSTERGE HAKKI VERİLMELİDİR

Diğer tüm meslek ve sınıara uygulanan ek ödeme ve ek gösterge hakkı yardımcı hizmetler sınıfında görevli olan çalışanlara da verilmelidir. Kadrosu olmayan mali ve sosyal hakları yetersiz olan 4/B kamu çalışanlarının haklarında bir an önce iyileştirme yapılmalı ücret adaleti sağlanmalıdır. Her gün iş yerine giden mutsuz ve ne iş yaptığını bilmeyen görev tanımı olmayan elinden yetkisi alınmış binlerce on binlerce çalışanın isyanıyla buradayız.

BİZİ VERİMSİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR

Bugün tüm bakanlılara baktığımızda şunu görüyoruz. Çalışanları nefes alabilecek çalışma ortamlarına sahipler ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nda köhne binalar, plansız bürolar, dar ve sıkışık işyerleri var. Tüm bu olumsuzluklar motivasyonumuzu bozuyor ve bizi verimsizliğe sürüklüyor. Çalışanlara yönelik ciddi adımlar atılmalı, sorunlar doğru teşhis edilmeli ve de hakkaniyet terazisi doğru gözetilmelidir.”