İzmir’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Ayşe Ersöz’ün cenazesi akşam saatlerinde getirilerek Tarsus Şehir Mezarlığı Morgu’na konuldu. Sabah saatlerinde ailesi ve yakınları tarafından cenaze nakil aracına alınan Ayşe Ersöz’ün tabutunun üzerine, yakınları gelin duvağı koydu.
VAİZ: HERKES AİLEYE DESTEK OLMALI
Tarsus’a yaklaşık 34 kilometre uzaklıktaki Hacıhamzalı Mahallesine cenaze aracı ile götürülen genç kızın cenazesi, akrabaları tarafından gözyaşlarıyla karşılandı. Vaiz Ali Kılıç cenaze namazında yaptığı konuşmada, "Bu olaya muhatap olan aileye hepimizin destek olması gerekir. Bu aileyi yalnız bırakmayınız, destek olunuz. Bu acıları komşuların ilgisiyle, alakasıyla, desteği ile aşılır" dedi.
KAÇTIĞI GENÇ DE ORADAYDI
Ablası Elif K. tarafından üzerine benzin dökülerek yakılan ve vücudunun % 78’i yanarak İzmir eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi’ndeki tedavi sonrası kurtarılamayarak yaşama veda eden Ayşe Ersöz’ün, 10 Mart’ta giyeceği gelinliğin duvağını tabutunun üzerinde gören, kaçtığı sevgili Mehmet Özkan gözyaşlarına hakim olamdı. Törende 24 yaşındaki Özkan, arkadaşlarının yardımı ile güçlükle ayakta durabildi.
Anne Fatma Ersöz ise, "Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın, kimsenin başına böyle bir hadiseyi vermesin ne diyebilirim ki?" diye hıçkırıklara boğuldu.
10 Mart 2015’de yapılacak nikah ile gelinlik giyerek dünya evine girmesi planlanan Ayşe Ersöz’ün cenazesi kalabalık bir topluk tarafından mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Kız kardeşinin üzerine benzin dökerek ölümüne neden olan evli 1 çocuk annesi abla Elif Keser’in Adana’da devam eden tedavisinin ardından gözaltına alınarak sorgulanacağı bildirildi.
BU CANİ KADIN BİZİ YAKTI
Öte yandan sevdiği kızın ölüm haberiyle sarsılan Mehmet Özkan, Habertürk'ün haberine göre Ayşe Ersöz ile 3 yıldır tanıştıklarını söyledi. Özkan, "Çok sevdim. Ailesi ile de ufak tefek konuşuyorduk. Durumu onlara izah ettik. İsteme tarafı olduk. Ancak razı olmadılar. O da istedi; yuvamızı kurmak için kaçtık. Olaydan bir gün sonra sabah nikâhımızı kıyıp gelinlik bakmaya gidecektik" dedi. Kaçtıktan sonra aracıların da iknaları ile kızın ailesine giderek barıştıklarını söyleyen Özkan, "Her şey güzel gidiyordu. Sohbet edip çay içtik. Mutlu olmuştum. Sonra bu cani kadın sevdiğimi bir odaya götürdü. Ardından bir patlama, bir gürültü, bir sarsıntı. Kapı tos diye açıldı ve ortalık bir alev yığını oluverdi. Bunu yapan kadın için ne desem az. İnsan olamaz zaten. Bir cani mi desem, içine cani yerleşmiş şeytan kılıklı bir yaratık mı desem bilemiyorum. Hayatımızı yaktı" diye konuştu.
YORUMLAR