"Kadınlar Vardır" başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile 100 yıldan fazla bir süredir dünyanın tüm kadınları yan yana durmaya ve seslerini yükseltmeye davet ediliyor. Bugün, farklı ülkelerden, farklı dillerden, dinlerden ve kültürlerden olan biz dünya kadınları, farklılıklarımıza bakmaksızın hepimizin çok iyi bildiği şiddete, sömürüye, tacize, tecavüze, cinsiyetçiliğe ve ayrımcılığa karşı birlik oluyoruz. 8 Mart’ın kazanılmasının arkasındaki direniş tarihini aklımızdan çıkarmadan, kadınların kazanımlarını gündeme getiriyor, yeni yol haritalarımızı belirliyoruz.  
Biliyoruz ki bu günün kazanılmasının arkasında, ABD’nin New York kentinde, daha iyi çalışma koşulları için grev yapan, ancak yanarak canından olan 129 dokuma işçisi var. Oy kullanma hakkını almak için direnen, siyasal ve ekonomik alanda var olmak için mücadele eden milyonlarca kadının 2 asra yayılan direniş tarihi var.
Bu tarihe baktığımızda çok uzun bir yoldan geldiğimizi görüyoruz. Bugün bize çok doğal gelen en basit haklarımızın bile alınmasında verilen mücadeleleri görüyoruz.  Bu nedenle bugüne kadar kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde emek vermiş tüm kadınların anısı önünde de saygıyla eğiliyoruz.
Çok uzun bir yoldan geldik; ancak attığımız devasa adımlara rağmen, geldiğimiz noktaya baktığımızda gidecek daha uzun bir yolumuz var.
Bugün,

• Sendikalı olmak için işinden atılan Flormar işçisi kadınlar, Amerika’da direnen kadın yoldaşlarına 162 yıl sonra Gebze’den selam yolluyor. Direnmeye devam ediyor.
• Siyasette kadın kotasına rağmen seçilebilecek sıralarda aday gösterilemeyen birbirinden değerli kadın arkadaşlarımız, 1900’lerin başında kadınların oy hakkı için direnenlere selam gönderiyor.
• Geçmişe göre çok daha iyi eğitim düzeylerine sahip olmakla birlikte hala aynı işi yapan erkeklerle aynı ücretleri almadığını, Türkiye'de kadın-erkek ücretleri arasındaki farkın % 20 olduğunu görüyoruz.
• Kadın istihdam oranları yükseldiğini ancak; kamuda ve özel sektörde karar alıcı düzeyinde kadınları görmek zor. Bugün TÜİK verilerine göre yönetici konumundaki çalışanların ancak %17,3’ü kadın.
• Kısmen iyi durumda sayılabilecek akademide bile 1797 dekanın 322’si, 201 rektörün 17’si kadın.
• Siyasette de durum farklı değil.16 Bakanlığın 2’si, 600 milletvekilinden 104’ü kadın.

 
 CİNSİYETÇİ SÖYLEMİN TEHDİDİ ALTINDAYIZ

Çalışma hayatından başka gündelik yaşamımızda her geçen gün dozu daha da artan kadına yönelik ayrımcı ve gerici söylemin tehdidi altındayız.
Şort giymekten, hamileyken sokakta dolaşmaktan, gece toplu taşıma araçlarına binmekten, kahkahayla gülmekten her an her yerde saldırıya uğrama ihtimaliyle yaşıyoruz. Yalnızca 2018 yılında 440 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 317 kadına cinsel şiddet uygulandı.
Tüm bu alanlarda yapılması gereken çok iş var. Bu konu maddi durumumuz, mesleğimiz, eğitim durumumuz, siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hepimizi birleştiren bir konudur. Bu nedenle tüm kadınlar adına sesleniyoruz.
Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz, bu günler bizim eserimiz, geleceği kurmaktan da vazgeçmeyeceğiz, elinin değdiği her yeri güzelleştiren, direnen, yılmayan, bilime ve aydınlığa koşan kadınlar vardır!
Biz özgürlükten, barıştan, haktan yana kadınlar olarak kahraman Nene Hatunların, Fatma Seherlerin izindeyiz.
Ülkemizin aydınlık yüzü çağdaş yaşamın parlayan ışığı Türkan Saylan’ın izindeyiz, Türkiye’nin ilk kadın il başkanı, ilk kadın belediye başkanı Leyla Atakan’ın izindeyiz.
Ülkemiz kadınına değer vermeyi bir varoluş meselesi gören ve “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”  diyerek bize muasır medeniyeti işaret eden atamızın izindeyiz.
Bu kararlılıkla belki yüz yıl sonra, aynı güçle meydanlarda olacak kadınlara daha iyi bir dünya bırakmak umuduyla,
Bugün meydanlarda olan, mitingler yapan, paneller düzenleyen, seminerler yapan, yü­rüyüşlerle seslerini duyurmaya çalışan tüm kadınların ortaya koymuş olduğu emeğin önünde saygıyla eğiliyorum, tüm emekçi kadınların 8 Mart'ını kutluyo­rum.