Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, işitme engelli tutuklu sanık Erdal Kaya, tercüman Yasemin Öztürk, maktulün eşi Selçuk Çetindağ ve ağabeyi Cemalettin Deniz, yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hacer Çetindağ'ın eşi Selçuk Çetindağ hakkında "eşini tasarlayarak öldürdüğü" suçlamasıyla hazırlanan iddianamenin kabul edildiği ve dosyanın mevcut dava ile birleştirilmesine karar verildiği bildirildi. 

BEBEK TEMİZ HAVA ALSIN DİYE PENCEREYİ AÇMIŞ

İddianamenin özetinin okunmasının ardından işitme engelli sanık Selçuk Çetindağ, tercüman aracılığıyla yaptığı savunmasında, olay tarihinden önceki akşam saat 22.00'de çalıştığı fabrikada mesaiye başladığını ve sabah 06.00'da çıktığını söyledi. Saat 06.30'da eve geldiğini ve kapıda kızı Elif'le karşılaştığını belirten Çetindağ, kızının kendisine kardeşinin ağladığını söylemesi üzerine çocuk odasına gittiğini, bu sırada ağlayan bebeğini kucağına alarak, temiz hava girmesi için camı açtığını kaydetti. Çetindağ, daha sonra yatak odasına girdiğinde eşini yerde elleri arkada yüzüstü yatarken gördüğünü anlatarak, "Eşimi o şekilde görünce etrafta kan olup olmadığını fark etmedim. Elif'e ne olduğunu sordum o da şokta olduğundan ne olduğunu söylemedi." diye konuştu. "Eşini o halde gördükten sonra komşunun kapısını çaldığını ve polisi aramasını söylediğini, kendisiyle eve gelen komşusunun polisi aradığını aktaran Çetindağ, daha sonra arkadaşı Erdal Kaya'yı aradığını ve eşinin öldüğünü söyleyerek gelmesini istediğini ifade etti. Çetindağ, bir süre sonra polisin eve geldiğini ve inceleme yapmaya başladığını belirterek, "Kucağımda bebekle, Erdal ve kızımla oturuyordum. Polis kızım Elif'i yanımızdan olup ona sorular sormaya başladı. Ne konuştuklarını bilmiyorum" dedi. BALIKESİR'DE DEFNEDİLDİOlaydan sonraki gün eşinin cenazesini Balıkesir'de defnettiklerini ve daha sonra kızının kendisine annesinin Erdal ile tartıştığını ve çığlıklarını duyduğunu söylediğine işaret eden Çetindağ, "İddianamede geçen elimi boynuma götürüp kızım Elif'i tehdit ettiğim hususu doğru değildir. Olaydan sonra Erdal evimize geldiğinde kızıma konuşmaması şeklinde işaret yapmıştı. İddianamede belirtilen tehdit içerikli hareketi yapan ben değil Erdal'dır. Eşimin ailesi bu olaydan sonra sürekli benimle uğraşmaktadır ve olaydan beni sorumlu tutmaktadır. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu. 

"OLAYI TEK BAŞIMA GERÇEKLEŞTİRDİM"

Söz alan tutuklu sanık Erdal Kaya da önceki beyanlarında tekrar ettiği gibi olayı tek başına gerçekleştirdiğini, Hacer ile sevgili olduklarını ve Selçuk'un durumdan haberi olmadığını ileri sürerek, artık davanın sonuçlanmasını ve cezalandırılmasını istedi. Tanık Metin Çıtak da Selçuk Çetindağ ile aynı fabrikada çalıştıklarını ve olaydan bir önceki gün akşam mesaiye birlikte başladıklarını, grup sorumlusu olduğu Çetindağ'ın mesai bitimi olan sabah saat 06.00'ya kadar fabrikadan ayrılmadığını söyledi. Cumhuriyet savcısı, işlediği suçun vasıf ve mahiyeti ile kuvvetli suç şüphesi göz önüne alınarak sanık Kaya'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, varsa tevsi tahkikat talebi, yoksa esas hakkındaki görüşünü bildirmek üzere dosyanın cumhuriyet savcısına tevdi edilmesine ve sanık Kaya'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.