Bankacılar bu hafta TCMB’nin yılın üçüncü enflasyon raporunda vereceği politika mesajlarının yılın kalan 3 faiz kararına etkisini, ABD ve Japonya merkez bankalarının faiz kararlarının piyasalarda yön belirleyici olarak izleneceğini söylediler.

Asya borsaları Fed’in Çarşamba günü beklenen faiz indirimi öncesinde aşağı yönlü seyir izlerken, yatırımcılar 25 baz puan tahmin ettikleri bu indirimin devamının gelip gelmeyeceğine yönelik ipuçlarını izliyor olacaklar.

Vadeli işlem kontratları yatırımcıların Fed’den 25 baz puan faiz indirimini fiyatlara yansıttıklarını, yarım puan faiz indirimi beklentisinin ise oldukça düşük olduğunu gösteriyor.

Yatırımcıların gelecek bir yıl içinde 100 baz puan faiz indirimi fiyatladıkları göz önüne alındığında ise olası bir indirim kararından ziyade faizlerin bundan sonraki seyri hakkında Fed’den gelecek açıklamalar daha yakından izlenecek.

TCMB geçen hafta politika faizini 4.5 yıl aranın ardından 425 baz puan indirdi. Dalgalı bir seyrin ardından kur faiz indirimi öncesindeki 5.70’li seviyelerde dengelendi. Erdoğan’ın kademeli faiz indirimi çağrısı ile birlikte hem TL’de değer kazancı hem de tahvil bono getirilerinde düşüş hızlandı.

TAHVİL GİRİŞLERİ TL’Yİ DE DESTEKLİYOR

Tahvil getirileri ise TCMB faizlerinde kademeli düşüş beklentilerinin kuvvetlenmesiyle birlikte geçen hafta düşüşünü devam ettirdi. En belirgin düşüş ise geçen hafta son işlem gününde yaşandı. 2 yıllık gösterge tahvil Cuma günü yaklaşık 80 baz puan gerileyerek son işlemde %16.35 bileşik seviyesindeydi.

Gösterge 10 yıllık tahvilde ise Cuma günün düşüş 50 baz puana yaklaştı. 10 yıllık tahvilde bileşik getiri ise Cuma son işlemde %15.47 oldu.

Öte yandan piyasaların gündeminde Türkiye ABD ilişkileri, küresel büyüme endişeleri, küresel ticaret savaşları, Brexit, akdenizde AB ile yaşanan gerginlik, olası bir kabine revizyonu, yeni parti hazırlıkları da kalmaya devam ediyor.