Eğitim İş Kocaeli şube binasında gerçekleştirilen basın açıklamasına Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Bilal Şener’in yanı sıra yönetim kurulu üyeleri de katılım gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Bilal Şener, ”Eğitim-İş olarak, Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadele etmek üzere çıktığımız yolda 11 yılı arkamızda bıraktık.17 Ekim 2005 tarihinde kurulan Eğitim-İş, eğitim çalışanlarının, tüm emekçilerin, günden güne yoksullaşan halkımızın ve karanlığa sürüklenen ülkemizin umudu haline gelmiştir.
“YENİ DÖNEM DE ÇETİN GEÇECEK”
Eğitim-İş, 11 yıllık sürede, yüz yıllık sendikal mücadele geleneğimizden ders alarak yoluna devam etmektedir. Bugün Encümen-i Muallim’den, TÖS’ten, TÖBDER’den devraldığımız kültür, birikim ve cesaretle, Köy Enstitüleri ile Fakir Baykurt’un yurtsever ve mücadeleci ruhunu birleştirerek yeniden kurduğumuz Eğitim-İş’imizi, Edirne’den Van’a, Hatay’dan Sinop’a yurdumuzun dört bir tarafındaki eğitim çalışanlarıyla kucaklaştırdık.17 Ekim 2005’ten bugüne emeğimiz ve geleceğimiz için canımız pahasına mücadele ettik. Mücadelemiz, Cumhuriyetin bütün kurumlarının teslim alındığı, 15 Temmuz darbe girişiminin, AKP tarafından polis devleti uygulamalarına, ideolojik tasfiye aracına ve kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik fırsata dönüştüğü, 70 bine yakın öğretmenin görevden alındığı yeni dönemde çok daha çetin geçecek.
“EĞİTİM İŞ MUHALEFETİN DİRENÇ MERKEZİDİR”
İçinde bulunduğumuz dönem, siyasal iktidarın faşizan politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimin askıya alınmaya, Cumhuriyet eğitim sisteminin ve oluşturduğu kültürün tasfiye edilmeye çalışıldığı, Atatürk devrim ve ilkelerinin yok edilmek istendiği bir süreç yaşanmaktadır. Eğitim-İş tam da böyle bir dönemde, sınıf mücadelesini hatırlatan bir başkaldırı olarak tarih sahnesindeki yerini tekrar almıştır: Eğitim-İş, AK Parti iktidarına karşı yürütülen muhalefetin demokratik ve meşru mücadeledeki en önemli direnç merkezi haline gelmiştir.
“YENİ GÜÇ YARILMALARI ORTAYA ÇIKTI”
Kıdem tazminatının kaldırılması çalışmaları, taşeronluğun, güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması ve buna bağlı olarak iş cinayetlerinde yaşanan artış, grevlerin yasaklanması, Özel İstihdam Büroları adı altında kölelik büroları açılması, ülkenin ucuz işgücü pazarına dönüştürülmesi, emekçilerin bugün en can yakıcı sorunları olarak görünmektedir. Emekçileri kendi içinde basamaklandırarak bölen, sınıf mücadelesini etnik ve inanç temelinde ayrıştırarak güçsüzleştiren, esnek çalışma koşulları içinde örgütsüzlüğü dayatan ve yeni işsizler yaratarak çalışanları yedekleyen bu ekonomik düzlem, Türkiye işçi sınıfının politik konum almasını da etkilemiş ve yeni güç yarılmaları ortaya çıkartmıştır.
“MÜCADELEMİZ SAYISIZ DEFA GERİ ADIM ATTIRDI”
Eğitim-İş’in kuruluş gerekçelerinden birisi de, yetkin olmayan kadroların eline terk edilen gerici eğitim siyasetinin yarattığı yıkımı en aza indirmek, eğitim çalışanlarını içine düştükleri karamsarlıktan çıkarmaktır. Sendikamızın bu arayış üzerinde yükselen hukuk mücadelesi, soluksuz ortaya koyduğu başarılı çalışmalarla kamuoyunun büyük takdirini toplamıştır. Mücadelemiz, Milli Eğitim Bakanlığı’na sayısız defalar geri adım attırmış, bu yolla on binlerce mağdur eğitim çalışanının sorunlarına çözüm üretilmiştir. Kuruluşumuzdan bugüne işkolunda hukuk mücadelesinin önderliğini yaparak yüzlerce hukuksuzluğu etkisiz kılmanın, bu yolla işkoluna mücadele heyecanı aşılamanın gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Eğitim-İş, Büyük Önderi’nin ulusuna güzel günler gösterme hayalini asla ortada bırakmayacaktır. Eğitim-İş tabelası var olduğu sürece, Cumhuriyetin eğitim kurumlarında, aydınlanma devrimlerine savaş açanlara meydan okuyacak namuslu bir soluk da mutlaka var olacaktır” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR