Gebze Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleşen toplantıda, okulların çevresinde alınacak güvenlik tedbirleri, güvenlik kameraları, öğrencilerimizin okullara giriş ve çıkışlarında alınacak trafik tedbirleri ile güvenli eğitim için gerekli çalışmalar konuşuldu.

Toplantıda konuşan Kaymakam  Mustafa Güler, “Okullarımızda annesi babası olmayan öğrencilerimiz, annesi babası ayrı olan öğrencilerimiz var bu çocuklarımızın mutlaka ellerinden tutmalı onlara sosyal destek vermeliyiz. Rehberlik ve sınıf öğretmenlerimiz çocuklarımıza daha fazla şefkat göstererek varsa sorunları ile birebir ilgilenecekler. Dezavantajlı çocuklarımıza yardımcı olmak zorundayız.Nüfus Müdüründen aldığım bir bilgi neticesinde 2018 yılında Gebze ilçemizde 1746 evlilik yapılmış 1224 adet ise boşanma olmuştur. %46’lık bir oran gidişatın iyi olmadığını gözler önüne seriyor. Demek ki çocuklarımıza aile olma konusunu iyi anlatamıyoruz. Onlara evlilik ile alakalı bilgileri iyi aktaramıyoruz. Çocuklarımızı fanusta yetiştiriyor onlara hayatın gerçeklerini tam manasıyla yansıtamıyoruz. Ben çektim evladım çekmesin diyerek, yemeğini önüne getirip, çantasını hazırlayıp, ayakkabılarını dahi bağlayıp çocuğu hazırcılığa alıştırıyoruz. Çocuk lise çağına geldiğinde hayatı öğrenememiş oluyor. Mezun olduktan sonra evlenip yuva kurduğunda sorumluluk duygusu tam olarak gelişmediğinden bunun sıkıntısını çekiyor. Bu sorun ancak eğitimle aşılabilir. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alması hepimiz sorumluluğundadır. " dedi.

Kaymakam Güler, konuşmasının devamında şunlara değindi:

"Bizler çocuklarımızı doktor olsun diye öğretmen olsun diye yetiştiriyoruz. Maalesef iyi bir anne iyi bir baba iyi bir aile olsun diye yetiştirmiyoruz. Çocuklarımız anne ve baba olarak bizleri örnek alıyorlar. Evde anne nasılsa çocukta ileride öyle bir anne oluyor baba nasılsa çocukta ona benzer bir baba oluyor.
Okuma yazma kursları eğitim yönünden çok iyi programlandı. Okuma yazma oranı şuanda %99,5 gibi yüksek bir rakama ulaştı. İlçemiz çok fazla göç alıp göç veren bir yer olduğundan ulaşamadığımız kesim olabilir. Ben ilerleyen zamanlarda bu rakamın daha da artacağını düşünüyorum.  Bir yıl içerisinde yaklaşık 6300 okuyamaz ve yazamaz konumdaki kişileri bulup okumayı öğretmek güzel bir başarıdır. Burada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum."

ÇOCUKLARIMIZ SADECE DERSE BAĞLI BİR HAYAT İLE BAŞ BAŞA BIRAKMAMALIYIZ"

Güler, "Çocuklarımızı sadece derse bağlı bir hayat ile baş başa bırakmamalıyız. Okulda ders, kursta ders evde ders gibi bir plan ile sık boğaz etmemeliyiz. Sosyal hayata adapte olacak çalışmalarda da bulunması konusunda yardımcı olacağız. Çocuklarımız okullarında en az bir müzik aleti çalabilmeyi öğretmeli veya spor alanında kendini geliştireceği bir alana yönlendirmeliyiz. Okullarımızda bu konuda gayret göstermelidir.
Okullarımızda yaşanan aksaklıkları takip edip gerekli çalışmaları anında yapacağız. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alması bizim için hayati öneme sahiptir. Velilerimiz çocuklarında gördüğü değişiklikleri anında öğretmenleri ile paylaşmalıdır. El birliği ile çocuklarımızın gelişimini sağlamalı onları hayata adapte ederek üzerimize düşen vazifelerimizi yerine getirmeliyiz. Onlar bizim sahip olduğumuz en kıymetli varlıklardır. Bunun farkında olmalı ve buna göre yaşamalıyız. Çocuklarınızı okula gönderdiğinizde emanetlerinizi en iyi şekilde eğitip bizde onları sizlere emanet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Toplantıda daha sonra istek ve beklentiler ile çözüm yolları konuşuldu.