Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

Ülkemize, şehrimize, İstanbulumuza hayırlı olmasını diliyorum. 9 duraktan ve 10,5 kilometreden oluşan kısmını geçtiğimiz yıl hizmete almıştık. Bugün de metro hattının 9,5 kilometre ve 7 duraktan oluşan kısmını hizmete alıyoruz. Ülkemizin ilk sürücüsüz metrosunun çalıştığı bu hattın Üsküdar-Ümraniye kısmında 11 ayda 15 milyon yolcu taşındı. Yeni bölümün açılmasıyla Üsküdar'dan metroya binen kardeşimiz 27 dakikada Çekmeköy'e ulaşacak. Günlük yolcu kapasitesi 700 bini buluyor. Trafik yoğunluğunda 15 bin araçlık azalma hesaplanıyor. Güzergah üzerindeki vatandaşlarımız karşı taraftaki tüm metro hatlarına erişebilecek. Aynı şekilde Altunizade'den metrobüs hatlarına ve diğer metro hatlarına geçiş yapabilecek. Bu metro hattının daha önce tamamlanması gerekiyordu. Arkeolojik alanlarla ilgili süreçlerin uzaması ve sürüsüz metro olması nedeniyle denemelerin uzun sürmesidir.

'BİN KİLOMETRENİN ÜZERİNE ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ'

Halen 18 farklı güzergahta toplam uzunluğu 294 kilometreyi aşan inşaatlar sürüyor. 63 kilometre uzunluğundaki Gebze-Halkalı banliyö hattını da hizmete açıyoruz. Önümüzdeki yıl da Mecidiyeköy- Mahmutbey hattının bir kısmını, Sabiha Gökçen - Kaynarca Hattını hizmete açmaya planlıyoruz. Raylı hat uzunluğunu 2019 yılında 355 kilometreye, nihai projelerle bin kilometrenin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

Bu metro hattının şehrimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu iki kıtanın gözbebeği coğrafyaya hizmet eden herkese teşekkür ediyorum. 

Bu şehrin bir dönem havasından suyuna, yolundan kaldırımına, boğazından Haliçine kadar ne sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Ümraniye çöplüğünü nasıl patladığını bilmiyor musunuz? Kimdi belediye başkanı CHP... O çöplük patladığı zaman 39 kişi öldü. CHP bunun hesabını verdi mi? Verdi, verdi. Bu millet bir daha bunlar görev vermedi. Şu anda onlarda olan ilçeleri Mart 2019'da alalım. Bunlarda hizmet aşkı yok, zulüm var. Nerede belediyeleri varsa orada pislik var, çöp var. 

'İBADET AŞKIYLA BU GÜNLERE GETİRDİK'

Gençlerimize bu dönemi anlatmak çok zor. Gençler ne çileler çekildi bilmiyor. Bu CHP zihniyetini bilmiyor. Dün Diyarbakır'daydım. 30 yıl öncesinin Diyarbakır'ı yok. Terör örgütlerinin desteklediği yerel yönetim Diyarbakır'da olsaydı, vay haline. Şimdi çok enteresan. Dört dörtlük havalimanı yaptık, 4 gidiş 4 geliş... Muhteşem binalar. Sur içini imar ediyoruz, ihya ediyoruz. Yerel mimari ile oraları inşa ediyoruz. Ayrım yok. Bütün kardeşlerime sesleniyorum; biz yaratanı yaratandan ötürü sevdik. Ayrım yapmak isteyenler yanlış istikamete gidiyorlar. Bunun bedelini ağır ödüyorlar.

Kimse bizi bölmeye gayret etmesin. Biz Allah'ın bizi kavimler halinde yarattığını biliyoruz. Akıl almayacak ihmallerin, yağmaların, yanlışların yaşandığı eski İstanbul'u bilmedikçe, şu ankinin hakkını vermek mümkün olmuyor. Biz aşkımız, sevdamız, umudumuz olarak gördüğümüz İstanbul'u ibadet aşkıyla bugünlere getirdik. 

'İSTANBUL'A AŞKIMI KİMSEYLE TARTIŞMAM'

1994 yılından bugüne kadar yaptığımız yatırımları anlatmaya kalksak günler geceler yetmez. Hangi göreve gelirsek gelelim, İstanbul'a aşığım. İstanbul'a aşkımı kimseyle tartışmam. İstanbul'a hizmet sevgisi ayrı durmayı sürdürdü. Biz bu şehri Türkiye'nin ve dünyanın kalbi olarak görüyoruz. İstanbul sarsılırsa Türkiye tökezler, İstanbul yürürse Türkiye koşar. 

Bir hafta sonra 29 Ekim'de yeni havalimanımızın resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu proje için ilk adımları atmaya başladığımızda bizi ciddiye almayanların bugünlerde gözüne uyku girmiyor. Geçenlerde bir tanesi, köşe yazarı, 'Bu yapılan havalimanının olduğu yer bataklık. Burası yürümez' diyor. Sen işine bak. Sen karikatüristsen karikatür çiz. Sen bundan ne anlarsın. Bu iş mühendislik, mimarlık işi, bu iş aşk işi aşk. Biz uçaklarımızla oraya indik. Teknofest yaptık. Hep beraber oradayız. 90 milyon yolcu kapasiteli olacak, sonra 200 milyona, tüm dünyaya ayrı bir hizmet vereceğiz. 

Şimdi sırada Kanal İstanbul var. Şimdi eski havalimanının yerini millet bahçesi yapıyoruz. Taksim'deki AKM'nin yerine İstanbul'a yaraşır bir opera binasını yapıyoruz. Rami Kışlasını en büyük kütüphane haline getiriyoruz. İstanbul siluetinin en güzel motiflerinden biri olan Kuleli'yi müze, Haliç Tersanesi'ni bilim ve teknoloji merkezi yapıyoruz. Şimdiden boğaz manzarasının ayrılmaz parçası haline gelen Çamlıca'daki camimizin inşası bitmek üzere. Tüm bunlar 2023 hedeflerine ulaşma göstergesi, 2053 ve 2071 vizyonunun parçası olacaktır. 

AF TARTIŞMASI: DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE SORDUM

Devlete karşı işlenen suçları devlet affeder, şahıslara karşı işlenen suçları devletin af yetkisi yoktur. 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevlerinde olduğu günlerde, biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız? Demokratik bir şekilde sordum, cevabımı aldım. Af, ne affı? Biz asla. Adil bir iktidar olamazsınız, adaletle hükmeden bir iktidar olamazsınız. 

'CEMAL KAŞIKÇI' AÇIKLAMASI

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılına yaklaştığımız şu günlerde Türkiye yeni bir dirilişin eşiğindedir. 16 yıldır ülkemizi hedeflerine doğru ilerletmeyi başardık. Geleceğin altyapısını da kurduk. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme aşamasındayız.

(Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi) Biz kararlıyız dedik. Bunu meydana çıkaracağız dedik. Açıklamalarımı Salı günü grup toplantısında yapacağım. Burada adaleti arıyoruz. 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı. Bunlar tüm detaylarıyla açıklanmalıdır. Bunları salı günü çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda anlatacağım. Orada bunların detayına gireceğim. 

CHP VE HDP'YE TEPKİ

Ana muhalefet terör örgütleriyle yerel seçimlere hazırlanıyor. Bu terör örgütleriyle kol kola olan CHP'ye oy mu vereceksiniz? Yazıktır günahtır. Siz hizmete mi oy vereceksiniz, teröre destek verene mi? Kızları, çocukları Kandil'e kaçıranlara mı oy vereceksiniz? 

Eskiden alt düzeyde seslendirilen niyetler en üst düzeyde dile getiriliyor. Eskiden masada sahada görmezden gelinen devlettik. Şimdi her yerde bulunduğumuz için denklemlerin ana aktörü haline geldik. Bir üst lige çıktık. ne zaman dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girersek o zaman asıl yerimize kavuşmuş olacağız. Bir yandan güvenliğimizi saplamanın peşindeyiz. Cerablus'ta, İdlib'te biz varız. Bay Kemal, Suriyeli kardeşlerimizi buradan çıkarmanın hesabını yapıyor. Hatalarıyla, eksikleriyle onlar bizim kardeşimiz. Senin baktığın gibi bakmayacağız. Ama senin yaşamın, tarzın başka. Bombalardan kaçanlara biz gönlümüzü açtık. Sende bu yok. Yürüdüğümüz yolun taşlarla, dikenlerle, tuzaklarla dolu olduğunu biliyoruz. Bu zorlukların üstesinde milletimizle geldik.