Kovid-19 nedeniyle işsiz kalan, dükkanını kapatan ekonomik darboğaza giren vatandaşlar, elektrik, su ve doğalgaz faturalarına tepkili. Sürekli evde kalmak zorunda olanlar, mutfak masrafıyla baş edemiyor. Faturalarda ve gıdada vergilerin sıfırlanması talep ediliyor. Faturaların yüksek gelmesi, son bir ayda tüketicilerin en çok şikayet ettiği ikinci konu oldu. 1980'lerden bu yana izlenen özelleştirme politikaları sonucu özelleştirilen elektrik, doğalgaz dağıtım şirketlerinin insafına bırakılan vatandaşlar, şu an hizmetler kesilmese de ödenmeyen faturalarını, üç ay sonra nasıl ödeyeceklerini düşünüyor. Öte yandan okunmayan sayaçlardan, 'sayaç okuma' bedeli alınıyor. Kovid-19 önlemleri kapsamında sayaç okumaya gönderilmeyen personel, fatura götürmek için konut ve işyerlerinin kapısını çalıyor.
GÖSTERMEDEN ALIYORLAR
Elektrikten yüzde 18, doğalgazdan yüzde 18, gıdadan ve sudan yüzde 8 Katma Değer Vergisi (KDV) alınıyor. Bunun yanında faturalarda da, ÖTV, enerji fonu, TRT payı, atık su bedeli, Çevre Temizlik Vergisi de bulunuyor. Bu bedeller 'dağıtım bedeli' adıyla faturalara yansıyordu. Şimdi tüketim bedellerinin içine yediriliyor.
'ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ VERGİLER AYNI'
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, “İşsizlik 10 milyonu aştı" dedi ve şöyle sürdürdü: "Zaten insanlar sıkıntı içinde. Temel hizmetlere erişmekte sorun yaşıyorlar. Alım gücü azaldı ama vergiler aynı. Kapanan şirketler, esnaf, rmalar... Milyonlarca kayıt dışı çalışan işsiz... Bunların çocukları da var... Artık durum dört ay önceki gibi değil. Bu insanlar para almıyor ama vergi veriyor.”
'ÖZELLEŞTİRMENİN CEZASINI HALK ÇEKİYOR'
Çakar, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) özelleştirilmesinin cezasını halkın çektiğini vurguladı: “Özelleştirmeler ülkeyi bitirdi. KİT'ler kamu yararı anlayışıyla çalışıyordu. 300 kadar KİT yerli ve yabancılara peşkeş çekildi, özelleştirildi. Sonra işsizlik de arttı, yoksulluk da... Şimdi özelleşen rmalar istediği gibi zam yapıyor. Toplum bunun cezasını çekiyor. Bu özelleştirmeler Batı'nın dayatmasıydı, 80'lerde başladı. 2000'li yıllara yüzde 80'den fazlası AKP döneminde yapıldı.”
ÜÇ AY SONRA VATANDAŞA İKRAMİYE Mİ ÇIKACAK!
Kıyaslama yoluyla gönderilen faturalar karşısında vatandaşların şaşkın olduğunu söyleyen Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkanı Aziz Koçal, salgın süresince elektrik ve doğalgazda kesintisi olmayacağının açıklandığını ifade etti. Koçal, salgınla mücadele sürecinde alınan önlemlerin sonunda biriken faturaların nasıl ödeneceğini sorarak şöyle dedi: “Biriken bu faturalara bir de gecikme zammı uygulanacak. Uygulanmayacağı yönünde herhangi bir açıklama yapılmadı. Ekonomik olarak çıkmaza düşen, sürekli yoksullaşan tüketiciye üç ay sonra ikramiye mi çıkacak?”
'ŞİKAYETTE İKİNCİ SIRA KABARIK FATURALARDA'
Koçal son bir ay içinde federasyon bileşeni 103 şubeye gelen şikayetleri değerlendirdiklerini kaydederek şu bilgileri verdi: “Şikayet konularında ikinci sırayı faturaların yüksekliği alıyor. Oturulmayan evlere, kapalı olan işyerlerine kıyaslama yolu ile faturalar kesildiği de şikayetler arasındadır. Bu durumda olan tüketiciler, faturalarının yüksek geldiğinden emin olan vatandaşlarımız, mutlaka ilgili dağıtım şirketlerine yazılı başvuruda bulunsunlar, faturaların düzeltilmesini talep etsinler. İşyeri dışında olan faturalar ile ilgili kurumdan doyurucu cevap gelmemesi durumunda, Tüketici Hakem Heyetlerini arayabilirler.”
TEMEL HAKLAR
Faturaların devlet, dağıtım şirketleri ve operatörler tarafından ödenmesini talep eden Koçal şunları söyledi: “Gelişen ve değişen dünya şartlarında ısınma, aydınlanma, içecek su bulma, haberleşme gibi bütün ihtiyaçlar tüketicinin en temel haklarıdır. Dolayısıyla bu hizmetlerin kamu hizmeti olarak verilmesi gerekir. Ülkemizde özelleştirme nedeniyle temel hizmetler özel şirketler tarafından verilmeye başlandı. Ödenemeyen ve yüksek gelen faturaların nedeni bu özelleştirme.”
FATURALARIN YÜZDE 33’Ü HAKSIZ
Çakar, iletişim, dağıtım, perakende satış, sayaç okuma ve kayıp kaçak bedellerinin faturanın yüzde 33'ünü oluşturduğunu, bu konuyu yargıya taşıdıklarını söyledi. Danıştay'a açtıkları davayı kazandıklarını hatırlatan Çakar, kesintilerin başka ad altında sürdürüldüğünü vurguladı: “Danıştay bunun hukuk ve adalet ilkelerine aykırı olduğunu bildirdi. O dönem çıkarılan kanunla bunlar tek kalemde toplanarak, 'dağıtım bedeli' oldu.”
'TİCARİ SIR' AÇIKLAMASI
Ülkemizde elektrik, doğalgaz yatlarının dünya piyasasına göre daha fazla olduğunu söyleyen Koçal, “Bu yatların aşağı çekilmesinde, vergilerin düşürülmesinde katı tutum izlenmektedir” ifadelerini kullandı. Koçal, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in “Doğalgaz neden çok pahalı alınıyor” sorusuna “Ticari sır” açıklaması yapmasını eleştirdi. Koçal şu görüşleri dile getrdi: “Bizim halk olarak tükettiğimiz enerjinin, doğalgazın neden pahalıya alındığını bilme hakkımız yok mu, bu nasıl bir ticari sırdır ki şirketler her şeyi biliyor halkın hiçbir şeyi bilmemesi gerekiyor. Bu tutumdan vazgeçilmesi, kamuoyuna doyurucu açıklama yapılması, yatların küresel yatlar seviyesine çekilmesi gerekir. Faturalarda vergiler sıfırlanmalı, ek kalemlerden vazgeçilmeli, kalan tutarları da devlet ve dağıtım şirketleri ile operatörler ödemelidir.”
Kaynak:Aydınlık
YORUMLAR