Gazetecilik berbat bir meslek!
Reklam
Reklam

Gazetecilik berbat bir meslek!

Levent Altun yazdı...

Gazetecilik berbat bir meslek!

Levent Altun yazdı...

Gazetecilik berbat bir meslek!
23 Ekim 2018 - 09:00

Gazetecilik mesleğine özendiğini söyleyen insanlarla karşılaşıyorum kimi zaman…
Bazı özellikleri sayesinde özenilecek yönleri var elbette.
Ama özenenler, madalyonun sadece bir yüzünü görüyorlar…
‘Güzel haberler gazetecileri’ için bu meslek oldukça eğlenceli.
Örneğin, okul etkinliklerine gidiyoruz kimi zaman…
Öğrencilerin o çocuksu mutluluğu ve neşelerini dolduruyoruz biz de içimize…
Bizim, öleli uzun süre olmuş bir balığın donuklaşmış gözlerimize inat, o cıvıl cıvıl çocuk gözlerinin koleksiyonunu biriktiriyoruz…
Düğün törenlerine gidiyoruz kimi zaman…
‘İyi günde-kötü günde’ diye yeminler edilerek başlanan o ömür boyu mutluluk adımına şahit oluyoruz…
Onların dudaklarındaki gülücükleri, elimizdeki fotoğraf makinesinin deklanşörüne hapsediyoruz büyük bir keyifle…
Piknik ve gezi haberlerine katılıyoruz…
İnsanların doğayla ve canlılarla o dostane iletişimini ve birbirlerine gönüllü olarak bulaştırdıkları o ‘mutluluk’ oyununa şahitlik ediyoruz…
Çocukların neşesiyle neşeli, evli çiftlerin umuduyla umutlu, eğlenen insanların mutluluğuyla mutlu oluyoruz…

Diğer yüzümüz ise, ‘kötü haberler antolojisi’ni andırıyor adeta…
İnsanların iyi anlarında olduğu kadar, en kötü anlarında da yanındayız!…
Tek fark, kötü anlarında bizi asla istemiyor olmaları!
Elbette hakları var, ateş düştüğü yeri yakıyor!
Gazetecilik mesleğinin bu yönünden nefret ediyorum işte! Gecenin bir yarısı kalkıp trafik kazasına ya da yangına gittiğim için değil kesinlikle…
Her felakette birilerinin canının yandığı ve bizim de bunu haber yapma zorunluluğumuz olduğu için…
Geçtiğimiz aylarda bir trafik kazasında, anne ve babasını kaybeden bir oğulun o feryat eden halinin fotoğrafını çekmek zorunda kalmıştık…
Bir başka zaman, trafik kazasında yaşamını yitiren gencecik bir üniversite öğrencisinin babasının fotoğrafını…
Kendini yerlere atan, gözyaşları içinde oğlunun adını haykıran o yürekleri dağlayan babanın fotoğrafını…
Bir yangında yanarak ölen bir anne ile iki küçük çocuğun haberini yaptık geçmiş yıllarda.
Cinayetler, intiharlar…
Son dönemde en çok içimizi acıtan da –kendi öz çocuklarına varan iğrençlikte- cinsel sapkınlıklar, tecavüzler ve çocuk vahşetleri…
İnsanların başına gelen felaketlere çok üzülüyorum da, hele ki küçük çocuksa inanın içimden bir parça gidiyor…
Bazı haberleri isteseniz de unutamazsınız…
Morga götürülen 3 ve 6 yaşındaki bu miniklerin yanarak neredeyse kömüre dönüşen bu bedenlerini görmek hangi insanın içini eritmezdi ki!
Peki ya morgun önünde bekleyen, olayın şokunu henüz üzerinden atamayan babalarıyla ‘haber için’ bilgi almaya çalışmak…
Gazetecilik dürtüsü mü?
Yoksa gazeteciliğin, içimizdeki insanlıktan alıp götürdüğü başka bir şeyler mi?
Henüz öğrenemedim…

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Harikalar Dünyası’ndan öğretmenler gününe özel açılış!
Harikalar Dünyası’ndan öğretmenler gününe özel açılış!
Destek Çolakoğlu Metalurji’den, Başarı Dilovası’ndan!
Destek Çolakoğlu Metalurji’den, Başarı Dilovası’ndan!