Gebze Belediyesi Hürriyet ve Yavuz Selim Mahallesi sakinlerini ilgilendiren bir bildiri yayınladı. Belediyeden yapılan açıklama da vatandaşların yanlış bilgilendirildiği ifade edilerek, yanlış beyan edilen hususlara karşı  uyarılarda bulunuldu. Söz konusu bildirede şu ifadelere yer verildi: “Yapı Kayıt Belgesi (YKB) imar mevzuatına aykırı olarak yapılan, mevcut yapılar için alınmaktadır. YKB, vatandaşların lehine bazı kazanımlar (su, elektrik, doğalgaz bağlanması, iş yeri ruhsatı, belediye veya hazine üzerindeki yapı sahiplerine bulundukları araziyi satabilmesi vb.) getirmiştir. İddia edilenin aksine YKB alınması sırasında/sonrasında, herhangi bir hak sahipliğinden feragat edilmesi söz konusu değildir. Yine iddia edildiği gibi İmar Barışı düzenlemesinin herhangi bir maddesinde ‘işgalciler’ ifadesi kullanılmamıştır. Bu konuda birileri tarafından net çarpıtma yapılmaktadır.

HAK SAHİPLİĞİ/BARINMA HAKKI
Söz konusu alanda 2981 sayılı kanuna göre tapu tahsis belgesi alanların hak sahipliği bulunmaktadır. Bu belge doğrultusunda arazi için yapılan ödeme tutarları m2 alana dönüştürülerek mahsuplaşma yapılacaktır. İddia edildiği gibi barınma hakkına belediyemizce herhangi bir müdahale edilmesi söz konusu değildir. Proje alnında barınmakta olan vatandaşlarımızdan YKB alanlar kullandıkları arazi alanlarını doğrudan satma hakkına sahiptirler. Bu hususta belediyeye yapılan başvurular değerlendirilip sonuçlandırılacak ve satışlar gerçekleştirilecektir.

ARAZİ SATIŞ BEDELLERİ
YKB alanlar için arazi/arsaların rayiç değerinden satılması hususu, İmar Barışı düzenlemesinde net olarak ifade edilmiştir. YKB almayanlar için ise satış usulleri 2886 sayılı kanunda açıklanmaktadır. Dolayısıyla belediye ve maliyeye ait yerlerin beyan değeri üzerinden satabileceğine dair bir yasal mevzuat bulunmamaktadır. Varsa ilgilisince açıklanması gerekmektedir. Belediye meclisince kanuna aykırı olarak kararlar alınması söz konusu değildir. Belediye meclisinden ‘beyan değeri’ üzerinden satış yapılması hususunda bir karar çıkartılması durumunda, ilgililere ‘kamuyu zarara uğratmaktan’ hesap sorulur. Ayrıca bu konu bakanlığın yetkisinde de değildir. Bu husus kanun ile düzenlenmiştir. Kanunu da TBMM değiştirir.” ifadelerine yer verildi.