Bu soru o kadar klişe oldu ki! 
Aslında bir soru ile tüm deprem gerçeğini sorgulayabiliyorsunuz ama yüzlerce kez okunan bir başlık artık sıradan hale geliyor!
Yüzlerce kez sorulan ama bir kez bile yanıtı alınamayan bir soru!
Muhatabı çok olan ama hiç muhatap alınmayan bir soru!
…
Dilimizde tüy bitti. Yetkililerin dilinde tüy bitti. Deprem kuşağındayız. Her an deprem gerçeğiyle ve felaketiyle yüzleşebiliriz. 
Depremin bir felaket olmaması için yapılması gerekenleri uzmanlar açık açık anlatıyorlar. Yollarını gösteriyorlar.
Yetkililer neden görmezden ve duymazdan geliyorlar. 
…
Gebze belediye meclisinde deprem konusu gündeme gelmiş. Başkan Zinnur Büyükgöz, Millet bahçesinin deprem toplanma alanı olarak kullanılacağını söylüyor. 30 kişilik de bir kurtarma ekibi ve bir araç.
Bu mudur yani deprem ile ilgili alınabilecek önlemler? Yani deprem öncesi yapılabilecek hiçbir şey yok mu?
…
Bu sorunun yanıtını hiçbir zaman alamayacak mıyız acaba? 
Emlak vergisi alındığına göre; Gebze’de toplam kaç bina, ev, işyeri vb olduğu kayıtlı değil mi? Bu rakamlar neden açıklanmaz?
Bu binaların kaç tanesi denetimden geçti? Kaç tanesi sağlam, kaç tanesi hasarlı ve depremde yıkılma riski taşıyor?
Kamu binalarının dışındaki özel mülkiyetlere denetim zorunluluğu getirilemez mi? Araçlar bile 2 yılda bir muayeneden geçerken insanların aileleriyle birlikte yaşadığı evler nasıl olur da bir testten geçirilmez?
Zorunlu deprem sigortası gibi, zorunlu konut muayenesi ya da testi yaptırılamaz mı?
Hadi yasada yeri yok diyelim. Bu bilinci yaymak için yerel yönetimler sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte süreklilik içeren çalışmalar yapamaz mı?
Geçen seneydi, hiç unutmuyorum. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Ahmet Kadı geçtiğimiz aylarda bir toplantıda demişti ki, “Biz 1.000 mühendisle deprem konusunda yapılacak çalışmalara hazırız.”
Peki duyan oldu mu Ahmet Kadı’yı? Duyan olmuştur da, dinleyen olmamıştır!
Artık ülkemizde depremle ilgili yeni şeyler söylemek ve yapmak zamanı gelmiştir. 
Felaketlerden önce tedbir almak gerekir. Uzmanlar bağıra bağıra söylüyorlar deprem kuşağındayız, deprem yaklaşıyor diye. Biz hala sadece toplanma alanlarını ve kurtarma ekiplerini konuşuyorsak yazık.
Deprem değil, çürük binalar öldürür. Ne olur artık bunu öğrenelim. Şehrin bir röntgeni çekilsin, hasarlı ve sağlam olmayan binalar ya tahliye edilsin ya da onarılsın. Elimizde binlerce mimar, mühendis ve bu işi üstlenecek kuruluşlar var.
Sadece deprem değil tüm afetler için bir afet merkezi yapılsın. Afetlerde yardım etmek için bir gönüllü ordusu oluşturulsun. 
Soruyorum size, bunları yapmak çok mu zor?