1990’lı yılların son döneminde başka bir Türkiye’de yaşıyorduk.
Cumhuriyet sonrasında, Komünizm diye bir tehdit vardı.
Sağ-sol olaylar en büyük dertti.
Terör belası başımıza musallat edildi sonra.
Şimdilerde FETÖ diye bir baş belamız var.
90’lı yıllarda da ‘irtica’ diye bir ‘tehdit’ vardı.
O dönemlerde bugün Milli Görüş diye saygı duyulan anlayışın mensubu ve temsilcilerine ‘kötü gözle’ bakılırdı.
Seçilmiş Başbakan’ın icraatları ile değil, siyasi görüşü nedeni ile istenmediği, istifaya zorlandığı bir süreç yaşıyorduk.
Türkiye’de ki siyasi gelişmelerden Gebze’nin etkilenmemesi mümkün değildi.
O dönemlerde Gebze Belediye Başkanı olan 1994 yılında CHP’den Gebze’yi devir alıp, 2004 yılında AK Parti’ye bırakan Ahmet Penbegüllü, ‘irticanın odağında ki isim’ gibi gösterilmişti.
Batı Çalışma Grubu diye bir askeri kanat oluşturulmuş, bu askeri kanatta Veli Küçük ve benzeri Üniformalı uşaklar Gebze ve Kocaeli’de kafalarına göre uygulama yapıyordu.
Gebze’de kendileriyle işbirliği içinde olan, gazeteci, esnaf, siyasetçi köpeklerle fişlemeler yapıp, suç oluşturuyorlardı.
En ağır bedeli 10 yıl Gebze’ye hizmet eden belediye başkanı Ahmet Penbegüllü’ye ödettiler.
Gebze’nin alt yapısından, sanayisi ve sportif alanları da dahil her alanda hizmet için çaba sarf eden, tarihi işlere imza atan bir başkan, irticacı ilan edildi, sporcunun giydiği-giymediği mayolar yüzünden suçlu bulunmaya çalışıldı.
İşkence gördü, ağır bir cezaevi süreci geçirdi.
Sonra, irtica Türk Mahkemelerinde aklandı.
Ahmet Penbegüllü de beraat etti.
Gördüğü işkenceler, bedeninde açılan ağır yaralar kapanmadı, amansız hastalığın pençesine düştü ve 12 yıl önce 31 Ağustos’ta aramızdan ayrıldı.
Bugün Penbegüllü başkanı, içinde vicdan olan, haksızlığa karşı isyan eden tüm Gebzeliler, rahmet ve sevgi ile anıyor.
Fakat, Ahmet Penbegüllü gibi isimlerin ödedikleri bedellerle, önü açılıp, mevki-makam sahibi olanlar Penbegüllü’yü ve yaşamlarını bu uğurda feda edenleri çoktan unuttu, davalarda, mücadele de onların umurunda bile değil.
Mevkilerine bakıyor, servetlerine servet katmanın derdine düşmüş durumdalar.
Penbegüllü, davası uğruna büyük bedeller ödeyip, zamansız yaşamdan göç ederken, Penbegüllü’nün ödediği bedeller sonucu mevki-makam, servet elde edenler, bugün acaba Ahmet Penbegüllü’nün ailesi ne durumda diye ne kadar tasa edip, çaba gösteriyor?
Gebze’nin bedelini Penbegüllü ödedi…
Caner Pesen yazdı...
03 Eylül 2019 - 10:16
YORUMLAR