Maltepe Gülsuyu'nda, 2013 yılı Eylül ayında Hasan Ferit Gedik'in hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı olaylara ilişkin davanın görülmesine devam ediliyor. Anadolu Adalet Sarayı'nda görülen duruşma için adliye önünde toplanan gruba polis müdahale etti.
Yaklaşık 20 kişilik grup, duruşmayı izlemek istediklerini belirterek adliye binasına girmek istedi. Ancak polis gruba izin vermedi. Grup, kalkanlarla uzaklaştırıldı. Adliyeye yakın bir mesafede oturma eylemi yapan gruba polis ikinci kez müdahale etti. Polis, etrafını çevirdiği grup üyelerini gözaltına almak istedi. Bu sırada arbede çıktı gruptaki bazı kişiler gözaltına alındı. Bu sırada Kartal Adliyesi’nde elektrik kesintisi yaşandı. Davanın görüleceği blok karanlıkta kaldı.
'SAVCIYI ŞEHİT EDENLERİ...'
Cengiz Çoban’ın DHA’da yer alan haberine göre, Anadolu Adalet Sarayı'nda bulunan 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 22'si tutuklu toplam 24 sanık ile taraf avukatları katıldı.
Salona ilk önce tutuklu sanıklar ve ardından basın mensupları alındı. Tutuklu sanıklardan Şahin Eren, "Birazdan buraya gelecek insanlar savcıyı şehit edenleri gidip Adli Tıp'tan alan insanlar. Asıl örgüt onlar" diye konuştu. Avukatların alınacağı sırada Hasan Ferit Gedik'in babası İbrahim Gedik duruşma salonunun kapısından, "Böyle adalet olmaz, korkaklar" diye bağırdı.
Mahkeme başkanı Mahir Merdun yaşanan olaylarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirimde bulunduğunu belirterek, "Geçtiğimiz celse SEGBİS kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müşteki tarafın avukatlarıyla sanıklar ve avukatlarının arasında çıkan tartışmalar üzerine yargılama faaliyetinin devam edemediği tüm CD görüntülerinin gerekli işlemlerin yapılması üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği, diğer celselerde de duruşma salonunda aynı şekilde arbede çıktığı, bununla ilgili duruşma salonunda suç işleyenler hakkında gerekli işlemlerin yapılması konusunda Cumhuriyet Savcılığı'na bildirimde bulunulduğu" cümlelerini zapta geçirdi.
‘Yasaya aykırı şekilde içeriye alınmamaktadır’
Müşteki avukatlarından Ebru Timtik, "Sizleri yasaya uygun davranmaya davet ediyoruz. Müştekiler, müşteki vekilleri ve gazeteciler kapının önünde duruşmayı izlemek için bulunmaktadır ve yasaya aykırı bir şekilde içeriye alınmamaktadır. Bize mübaşir tarafından her müşteki için bir avukatın girebileceğini söylemiştir. Böyle bir karar varsa gösterilmelidir" dedi. Mahkeme başkanı ise bir kısım basın mensuplarının duruşma salonunda olduğunu belirtti.
SAVCIDAN 'DURUŞMA KAPALI YAPILSIN' TALEBİ
Duruşma savcısı Mustafa Okay, "Geçen celse sözlü çatışmaların fiili çatışmaya dönüşmesi nedeniyle duruşmaların yapılamaması göz önüne alınarak kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hal mevcut olduğundan duruşmaların kapalı yapılması talep olunur" dedi.
SANIK AVUKATLARI DA 'KAPALILIK' İSTEDİ
Sanık avukatlarından Serhat Kamiloğlu da söz alarak, "Savunma daha sağlıklı olacak ve dertlerini daha iyi anlatabilecekler. Gazeteciler ve davayla ilgisi olmayan giremeyecek, duruşmalar kapalı yapılsın" dedi. Diğer sanık avukatları da bu görüşe katıldıklarını beyan etti.
KAMU GÜVENLİĞİ NEDENİYLE KAPALI DURUŞMA
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Duruşma salonu ve dışındaki kısımlarda çıkan arbedelerin sanıkların ve vekillerinin rahatça duruşmaya geleceğini engelleyebileceği gibi, arbede ve olayların duruşmanın yapılmasını engelleyici sorunlar doğurduğu, bu olayların en son duruşmada görüldüğü gibi taraf vekilleri arasında cereyan ettiği, baştan beri mahkememizin duruşma salonunun yetersiz olduğu ifade edildiği, yargılamanın sağlıklı yürütülememesi ve CMK182/2 maddesinde düzenlenen 'Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir' maddesi nedeniyle duruşmaların kapalı yapılmasına karar verilmiştir" cümlelerini zapta geçirdi. Bunun üzerine duruşma salonunda bulunan basın mensupları dışarı çıkarıldı. Duruşma devam ediyor.
Mahkemenin verdiği kapalılık kararının ardından avukatlar açıklama yaptı. Avukatlar mahkeme heyetinin ’Her müştekiyi bir avukat temsil edecek’ yönünde verdiği kararı da protesto ederek duruşma salonunu terk etti.
'HAKİMİ VE HEYETİ HSYK’YA ŞİKAYET EDECEĞİZ'
Müşteki avukatlarından Ebru Timtik reddi hakim talebinde bulunduklarını belirterek, "Asansörler çalışmıyordu, elektrikler yoktu. Duruşma salonuna giden bütün yolları kesmişler. Gazeteciler içeriye alınmıyordu. Daha sonra zorla içeriye girdik. Mübaşir bize, her müşteki için bir avukat girebileceğini söyledi. Bunun yasada yeri yok. İsteyen, istediği kadar avukatla savunma yapabilir. Mahkeme, müştekinin kendisine kaç avukat tutacağını belirleyemez. Ancak mahkeme Cumhuriyet Savcısına sordu ve savcı da kapalılık kararı alınmasını talep etti ve mahkeme kapalılık kararı alarak içeriye girmiş olan birkaç tane gazeteciyi dışarıya çıkarttı. Durum böyle olunca bu saatten sonra bu mahkemenin, bu yargılamayı adil bir şekilde yürüteceğine inancımız kalmadı ve reddi hakim talebinde bulunduk. Yani çok açıkça, Cumhuriyet Savcılığı, idare, yöneticiler, siyasi iktidar bu duruşmanın yapılmasını istemedi. Şu anda oturumun kapalılık kararı var. Biz şimdi mahkemenin hem bizim talebimizi reddetmesi ve hem de aldığı bu kararlar sebebiyle hakimi ve bu heyeti HSYK’ya şikayet edeceğiz" dedi.
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Anne Nuray Gedik ise, "Can güvenliğimiz yok. Şu anda kendi başlarına mahkemeyi görüyorlar. Biz bugün 3 müştekiyiz ve her müştekiye birer avukat. O çeteler zaten 22 kişiler 15 tane de avukatları var. Bir umudum vardı ama bugünden sonra o umudum da kalmadı. Çok gerginiz, çok kötüyüz. Bugüne kadar çok mücadele ettik. Dik durmaya çalıştım ama artık umudum yok, adalet yok" diyerek gözyaşı döktü.
'CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK'
Müşteki Gökhan Aktaş’ın annesi Gülperi Aktaş da, "Can güvenliğimiz yok. Çocuklarımı buraya getirmeye korkuyorum. Duruşma salonunda sanıklar, benim genç kızıma, ’Sana tecavüz ederiz’ diye söylediler. Mahkeme bunu duymadığını söyledi. Onların kurşunu halen benim çocuğumun kafasında. Benim çocuğum kurşunla yaşıyor. Hala adalet yok, hala onları koruyor. Ben nasıl bu adalete güveneyim, bu hakime, savcıya nasıl güvenirim? Bir anne olarak ben mi halledeyim? Artık beni bu noktaya getirdiler. Bir anne olarak ben bunu halledeceğim artık. Beni ve kızımı tehdit ediyorlar. Neyine güveneceğim ben bu hakimin, savcının? Psikolojik olarak artık çöktük" dedi.
DURUŞMA DEVAM EDİYOR...
Duruşma salonunda sadece sanıklar ve sanık avukatları bulunuyor. Müştekiler ve müşteki avukatlarının duruşmadan çıktığı davada sanıkların savunmasının alınmasıyla duruşma devam ediyor.
35 SANIKLI DAVA
311 sayfalık iddianamede "Kasten yaralama", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve üye olma", "Nitelikli yağma", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikli yağma" gibi suçlardan, 11 yıl ile 269 yıl arasında değişen hapis ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacak 35 sanık bulunuyor.
DHA
YORUMLAR