TBMM kürsüsünden meclise seslenen Akar, Kartepe'de yıllar önce inşa edilen ve bölgede dağ zirvesindeki tek otel olan Green Park'ı gündeme getirdi. Rant ve talan örneği olaran Green Park'tan bahseden Akar şu ifadeleri kullandı; "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir teşvik kanunu konuşuyoruz. Daha önce yatırım teşvik kanunlarını birkaç kez konuştuk. O kanunlarda yaptığım konuşmada yani yatırım teşvik kanunu çıkarmak, turizm teşvik kanunu çıkarmak, bu kanunları çıkardığımız zaman turizmin çok güzel olacağı, Türkiye'ye yatırımın da hızlı bir şekilde geleceği anlamına gelmediğini defalarca ifade ettik. Bir ülkeye yatırımın gidebilmesi için bir defa o ülkenin demokratik bir hukuk devleti olması gerekiyor, hukuka saygının olduğu, yargının bağımsız olduğu bir devlet olması gerekiyor ki yabancı yatırımcı veya yerli yatırımcı buna güvenerek de, hukukta işlerin çözüleceğine inanarak da bu yatırımını yapsın.
KESERİM, ASARIM
İkincisi ise, demokratik hukuk devletinin yanında dış politikasının güvende olması gerekiyor, dş politikasının güven veren bir politika olması gerekiyor. Ona 'Heyt!' buna 'Heyt!' ona 'Keserim…' buna 'Asarım…' derseniz hiçbir yatırımcı ülkeye gelmez. Nitekim de 2017'de çıkardığımız o kanunlardan sonra da bir yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelmemiştir, yabancı yatırımlara bakarsanız bunu çok rahatlıkla görürsünüz. Bir de ülkenin en üst seviyesindeki kişiler, Recep Erdoğan çıkıp üç ay boyunca 'Türkiye'de beka problemi var.' derse, onun bakanları 'Beka problemi var.' derse ne turist gelir bu ülkeye ne de yabancı yatırımcı gelir bu ülkeye. Böyle bakacaksınız.
TİCARET AÇIĞI
Eğer gerçekten dış ticaret açığımızı kapatmak istiyorsak 2-3 tane temel ayağı var bunun. Bir tanesi, ihracatımızı artırmak yani ithalatla arasındaki makası kapatmak; ikincisi, turizm gelirini artırmak; üçüncüsü de yurt dışında yaşayan yurttaşlarımızın tasarruflarını Türkiye'ye getirebilmek. O üçüncü kısım ortadan kalktı. Şimdi, siz turist getiremiyorsanız ve dış politikanızdan dolayı, ülkede uyguladığınız adaletsiz bir adaletten dolayı ülkeye yatırımcı getiremiyorsanız ne kadar teşvik kanunu çıkarırsanız çıkarın mümkün değil.
BAKANLIĞI DAHİL ETMİYOR
Şimdi, bugün çıkardığınız kanunun 2'nci maddesine gelelim. İki aylık bir sınırlama konulmuş, demiş ki: 'Kültür ve Turizm Bakanlığı iki ay içerisinde cevap alamaz ise -biraz evvel de açıklandığı gibi- otomatikman bu, Kültür ve Turizm Bakanlığına geçer.' Nereden? Çevre ve Şehircilik Bakanlığından. 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığından' diyoruz ama turizm bölgesi olarak sadece şeyi düşünüyoruz herhâlde, kıyı şeritlerini düşünüyoruz, şehir merkezlerini düşünüyoruz. Bir de ormanlık alan var, kimse Tarım ve Orman Bakanlığını içine dâhil etmiyor. Bir defa, Tarım ve Orman Bakanlığının da olması gerekiyor.
NE KADAR HIZLI YÜRÜYECEK
'İki ay süre içerisinde cevap verilmez ise…' Cevap verilmez ise bu kanuna bir madde koyarsın, dersin ki: 'Cevap vermez isen hiçbir izne tabi olmaksızın sorumlular hakkında idari soruşturma başlar otomatikman.' Hani bir idari soruşturma başlatabilmek için, bir yargı soruşturması başlatabilmek için üst amirinden, validen, bakandan izin alıyorsunuz ya, bunu ortadan kaldırırsınız, eğer ilgili bakanlığın bürokratı iki ay içerisinde cevap vermiyorsa soruşturma otomatik olarak başlar, göreviyle ilgili bir kusuru varsa gerekli cezaya çarptırılır. Bakın ne kadar hızlı yürüyecek, o zaman seyredin.
KARTEPE RANTI
Böyle yapmazsanız ne olur? İşte biraz evvelki konuşmacı arkadaşlarımızın dediği gibi talan olur. Böyle olmazsa ne olur? Rant olur. Nasıl olur biliyor musunuz? Aynı Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde olduğu gibi kırk dokuz yıllığına verirsiniz ormanı, 1 tane otel yapılır, 2'nci, 3'üncü, 4'üncü, 5'inci oteli asla yapamazsınız çünkü verdiğiniz yer kırk dokuz yıllık ve 3.460 dönüm. Tüm dağı adama vermişsiniz 'teşvik' adı altında ve önüne geçemezsiniz bunun.
İNSANLAR EKMEK YESİN
Şimdi, orada turizmi artırabilmek için mücadele ediyoruz, diyoruz ki: Ormana gidiyoruz, yeni bir yol yapıldı Derbent'ten, oradaki çevre mahalle veya köyler yararlanıyor; Şirinsulhiye yararlanıyor, Nusretiye yararlanıyor, Balaban yararlanıyor, Derbent yararalanıyor, Maşukiye yararlanıyor ama o yolun üzerine tesis yaptıramıyoruz. Vatandaşlar almışlar, 250 dönümlük bir araziyi almışlar; biri AKP eski İl Disiplin Kurulu Başkanı, biri AKP meclis üyesi, biri AKP bilmem ne… Ben de burada geldim, Grup Başkan Vekili Mehmet kardeşime dedim ki: 'Orman Bakanından rica ediyorum, gitsin, orman işletmesi orada 10 tane yer belirlesin ve ihaleye açsın.' Bir tane evim yok benim kişisel olarak. 'İhaleye açsın ve vatandaşlar bundan yararlansın; bir istihdam yaratsın, yeni iş yerleri, yeni işçi kardeşlerimiz, insanlar orada ekmek yesin, köylüler ekmek yesin.' dedik. Olmuyor arkadaşlar, böyle kanun çıkarmakla, kanunu arkadan dolanarak, sorumsuzlaştırarak rant ve talan ekonomisi uygulamaya devam ettiğiniz sürece insanlarımız yoksullaşmaya devam edecek ve intiharlar da artmaya başlayacak diyor, hepinize saygılar sunuyorum.
YORUMLAR