Yaklaşık 4 yıl önce İstanbul’daki evlerini satıp Kandıra Çarşı Mahallesi eski İzmit yolundan müstakil ev alarak Kandıra’ya yerleşen Baştaş ailesi, sakin ve huzurlu bir hayat yaşamayı hayal ederken akıl almaz olaylar yaşadı. Sema Baştaş’ın iddialarına göre sadece köpek baktıkları için evlerinin hemen yakınındaki komşusu tarafından küfür ve tehditlere maruz kalan ailenin, geçtiğimiz ay yaşadıkları acı olayla hayatları altı üst oldu. Daha önce 8 köpeğini zehirleyen komşusu tarafından evlerinin kurşunlandığını belirten Sema Baştaş, eşi Yusuf Baştaş’ın şikâyetçi olmak için gittiği Kandıra İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifade verirken, evlerine silah açan şahsın 6 ay uzaklaştırma cezası alacağını öğrendiği esnada fenalaşıp yaşamını yitirdiğini söyledi.

‘HER MAHKEMEDE KAYBETTİLER’

Hayvan sevgisi uğruna 48 yıllık eşini kaybeden Sema Baştaş, yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “3,5 yıl önce İstanbul’dan eşim Yusuf Baştaş ve kızım Emek Baştaş’la Kandıra ilçesine yerleştik. Ben öğretmen, eşim iktisatçıydı. Sakin bir hayat sürelim diye bahçeli, müstakil ev alıp yerleştik. Burası çok ıssız bir yerdi. Sokağa atılan küçük yavru köpekler kapımıza gelince onları doyurmaya başladık. Tek komşumuz az ötemizde oturan M, E. adında bir hanımdı. İneği, keçisi, 40-50 tavuğuyla yaşıyordu. Ticaretini de yapıyordu. Biz kimseyle uğraşmayan kendi halimizde insanlarız. Taşındıktan 15 gün sonra kapımızın önünde baktığımız bir sokak köpeğinin kafasına odunla vurdu ve ‘köpekleri buraya alıştırmayın’ diye bağırdı. Ertesi gün zabıtalara şikayet etmiş, gelip köpekleri bağlamamızı istediler. Bizde hepsine kulübe yaptık ve zincire bağladık. Zabıtaya kayıtlarını yaptırdık ve bu hayvanları sahiplendik. Ama çilemiz bitmedi. Komşumuzun küfür, hakaret, tehditlerine maruz kaldık. İki günde bir köpeklerin bağlı olmadığını ve kendilerine saldırdığını iddia ederek zabıtaya şikâyet ediyorlardı. Bu yıllarca sürdü, hep haksız çıktılar. Kapımıza adam gönderip tehditler edildi, her mahkemede kaybedip ceza yediler. 2 kez arabamızın lastiğini kestiler, yine mahkemeye gittik ve yine ceza aldılar. Tüm bunlar yetmedi, 8 sokak köpeğimizi zehirlediler. Komşular bildikleri halde şahitlik yapmadılar. Bu çilemiz 3,5 yıl sürdü.

‘EVİMİZE 2 EL ATEŞ ETTİ’

2 ay önce bu kadının oğlu E, E. arabasıyla kapımıza gelip ‘Bu köpekleri yok et, yoksa seni yaşatmayız öldürürüz’ diyerek küfür ve tehdit etti.  Hemen polise gidip ifade verdik, yeni bir dava açılmadı, bu arada M, E. mahkemeden bir ceza daha alınca adliyede bize saldırdı. Eşim Giresunlu bir Karadenizliydi. Bir şey yapamadığı için sinir oluyordu. Ben 38 senedir tansiyon hastasıyım, benim hatırım için hep sustu. 12 Kasım gecesi saat 02.00 civarında evimizin önüne bir araba yaklaştı. Eşim sesi duyup camdan baktığında E, E.’nin arabadan inip bagajı açıp tüfeği aldığını görünce köpekleri vuracak diye düşünmüş ama E, E. tüfeği cama doğrultunca yere yattı. 2 el ateş açılınca ben ve kızım panik olduk. Hemen 155’i aradık. Polis geldi, eşim her şeyi anlattı. E, E. kaçarken İzmit yolunda yakalandı. Biz emniyete gittik, eşimi ifade için aldılar. Gece saat 02.00’de başlayan ifade sabah 06.00’da bitti. Ben ve kızım çok uzun kalmadık. Olay yeri inceleme geldi, her şey yapıldı, bitti. E, E.’yi gözaltına aldılar.

‘SON SÖZÜ KAHRETTİ’

13 Kasım Salı günü evde oturuyorduk. O gecenin sabahında 2 araba konvoyu düğün alayı gibi bağırarak ‘bak işte bir şey yapamadınız, biz size daha neler yapacağız” diyerek küfür ve tehdit yağdırdılar. Biz tekrar polisi aradık. Bizi çağırdılar, ifade vermeye gittik. Bu ifade sırasında E, E.’nin 6 ay uzaklaştırma cezası alacağını öğrendik. Eşimin son sözü, “Ben de elime silah alıp onların evinin camlarını mı kırayım” oldu ve birden gözleri kaydı gitti. Hemen ambulansla Kandıra Devlet Hastanesi’ne götürdük, 1 saat sonra ‘başınız sağ olsun’ dediler. 48 yıllık eşimi kaybettim. Tek suçumuz köpek bakmak, kimseye hiçbir zararımızın olmaması. Bunları anlatmamın tek amacı bu insanların hala aramızda yaşaması. Eşim öldükten 2 gün sonra başsavcıya uzun bir dilekçe verdim ve uzaklaştırma kararı çıktı. 6 bin lira para cezası kesildi. Mahkeme devam edecek ama babamız geri gelmeyecek.”