HESAP SORACAKLAR

Darıca Belediye başkanlığı görevine geldiği günden bugüne kadar kulübün dümenine de geçen ve onursal başkanlık ünvanına sahip olan Şükrü Karabacak 3.lige düşürdüğü ekibi 10 yıl sonra tekrar ait olduğu yere çıkarttı. Ancak şampiyon olunan sezonda Şükrü Karabacak aldığı kararlarla yaşanan başarıyı gölgede bıraktı. Özellikle son iki sezondur bütçeyi fazlası ile aşan ve kulübü büyük bir çıkmaza götüren başkan Karabacak kurtuluş olarak ta yanlış yolu tercih etti. Kendi malıymış gibi bir camiayı Azeri iş adamlarına satan Karabacak’ın bu hamlesi şuan yaşanan belirsizliğin sebebi.

Camianın selameti için bugüne kadar yaşananlara seyirci kalan Çınaraltı taraftar gurubu bu kez suskunluğunu bozacak. Sosyal medya hesaplarından kulübü kaosa sürükleyenlerden ve sessiz kalanlardan hesap soracaklarını duyuran taraftarlar “Şampiyonluk ve 2.lig mücadelemizi kursağımız da bırakan, bu camiayı Türkiye’ye rezil eden yönetimin hiçbir mazereti olamaz. Antalya maçı sonrasındaki kampta yaşananlar ve son olarak Tokatspor karşısına yedeksiz çıkmamıza neden olanları ne bu taraftar, ne bu camiaya nede tarih asla affetmeyecektir. Menemen Belediyespor maçında bu camiaya zarar veren, sahipsiz bırakan, bu camiadan menfaat güden hiçbir kimse gelmesin, bedelini ağır öder” mesajını ilettiler.

NEDEN KULÜBÜ METİN İNAN’A VERMEDİNİZ?

Yaşanan tüm olumsuzluklara ve belirsizliklere rağmen spor kamuoyuna tek bir açıklamada bulunmayan onursal başkan Şükrü Karabacak, belediye aday tanıtım programını yapan Muzaffer Bıyık’ın toplantısında zorunlu olarak yaptığı konuşmada kendisini akladı. Karabacak “Göreve geldiğim günden bugüne kadar mesaimi bu camianın menfaatleri için harcadım. Ben olmasan şuan belkide konuşacağımız bir Darıca GB olmayacaktı. Ben bu camiayı ayakta tuttum! Yemedim, içmedim bu kulübün yaşaması için mücadele ettim. Gelinen noktada da önce AŞ yapıp ardından camiayı dar boğazdan kurtarmak için karar aldım. 1 kuruş kursağımdan geçtiyse haram olsun!” açıklamasını yaptı.

Ancak Şükrü Karabacak’ın cevaplaması gereken bir sürü soru bulunuyor;

Kulübü Azeri iş adamına hangi koşullar da sattınız?

Azeri iş adamından 1 Milyon 500 Türk lirası aldığınız iddiası doğrumu. Bu miktar alındıysa nereye harcadınız?

Metin İnan gibi camianın ve kentin tanıdığı bir iş adamının makul teklifine rağmen neden Azeri iş adamlarına kulübü sattınız?

Kamp ve transfer konusunda neden bugüne kadar sessiz kaldınız?

Yaşanan bu süreç hakkında neden kamuoyunu bilgilendirecek bir basın toplantısı yapmıyorsunuz?

Gelinen noktada kulübün patronu, muhattabı kim?

Belediye başkan adayı gösterilmeyeceğinizi bile bile giderayak neden kulübü sattınız?