Türkiye’nin kilitlendiği İstanbul’da ki ‘tekrar seçimi’ Pazar günü yapılacak.
İstanbul’a yakınlığı ve İstanbul ile olan bağları nedeni ile bu seçimlerin Gebze’yi derinden etkilemesi gayet normaldi ama öyle bir seçim ki, Türkiye’nin her köşesini etkisi altına almış durumda.
10 milyon kişinin oy kullanacağı İstanbul’da, Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oylar birbirine çok yakındı ve bu nedenle ‘bir oyun bile önemi büyük’, işte bir oyun bile kıymetli olduğu seçimlerde bakın neler oluyor.

İndirimler, bitmek bilmeyen vaatler ve hayatı kolaylaştıran adımları saymıyorum, oy hesabında ki ilişkiler yumağına şöyle bir göz atalım istiyorum.
31 Mart da İstanbul seçimlerine bağımsız olarak giren üç aday 7 bin oy aldı ve bu üç adayın her biri öyle kıymetli ki, Millet ve Cumhur İttifaklarının kıskacındalar.
Yılların DSP’si 30 bin oy aldı, adayını çekerken sanki seçimin sonucunu tayin eden etken gibi değer gördü, oysa yüzdelik dilimdeki karşılığı, 0.3 oranında.

İki adayında seçim stratejisini etkileyen Saadet Partisi 100 bin civarında oy aldı ve partiler politikalarını Saadet seçmenine göre dizayn ediyor, Saadet’in yüzdelik dilimdeki karşılığı ise yüzde bir oranında.
Yüzde, 0.2’ye tekabül eden Komünist Partisi, Vatan Partisi gibi partilerde kendilerine pazarlıklarda yer buluyor.
Bu pazarlıklara, alınan oyların oranlarına baktığımızda Gebze’de bağımsız olarak seçimlere giren Serap Çakır’ın ne denli büyük bir başarı elde ettiğini görüyoruz.
İlker Çakır’ın kendisine ‘hakaret’ olarak gördüğü, Gebze’ye küsmesine ve Gebze’den ayrılma kararı almasına neden olan oy oranı yüzde 9 civarında.

Serap Çakır’ın kapı, kapı gezerek, kendisini ve projelerini anlatarak aldığı yüzde 9 civarındaki oyun ne denli kıymetli olduğu İstanbul seçimlerindeki pazarlıklarda daha net anlaşılıyor.
Siyasetin kurtları, Serap Çakır için ‘beş bin oy alırsa büyük başarı’ demişlerdi, siyaseti çok iyi biliyor olmalılar ki, bağımsız adayın alacağı beş bin oyu başarı olarak göstermişler.

İstanbul seçimleri bu hesapların ve bağımsız adayın aldığı oyun kıymetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Düşünsenize Serap Çakır, bu oy oranının yarısını, yada rakamsal olarak Gebze’de aldığı oyu, İstanbul’da almış olsa Pazar günü yapılacak seçimlerde nasıl bir ilgi görüyor olacaktı.
Bu vesile ile bizde okuduğu Üniversiteyi birincilikle bitiren ve 31 Mart da tarihi bir başarı gösteren Serap Çakır’ı tebrik edelim.