Türkiye’nin gündemine oturtulan, Türkiye’nin seçimi haline dönüştürülen İstanbul seçimi, Ekrem İmamoğlu’nun zaferi ile sonuçlandı.
Tekrarı gerektirecek somut bir durum yokken, tekrar kararı alınması demokrasimiz adına büyük olumsuzluktu, ancak 23 Haziran’da İstanbul seçmeni, sandıkta ki mesajı ile demokrasimizde de, adalet sistemimiz de de tamirat yapmıştır.
Aslında, İstanbul’un mesajı çok açık, Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında ki bir yarış değil, Cumhur yada Millet İttifakı’nın seçimi değildi, bu seçimler Türkiye siyasetinde son yıllarda gelinen noktaya bir ayar çekme seçimi oldu.
Son yıllarda bizde sandıklar, ‘ceket’ siyaseti ile kurulurdu.
İktidar partisi Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgi üzerinden seçimlere girer; adaylar, meclis ve diğer etkenler göz ardı edilirdi, bir çok bölgede ‘AK Parti adayı olmuşsan, seçimi almışsın’ anlayışı vardı.
31 Mart da kaybedilen onca Büyükşehir’in ardından İstanbul’da ki şokta bazı gerçekleri gözler önüne serdi, İstanbul’da ki seçimlerde gitmişti ama 23 Haziran’da ki tekrar kararı başka bir gerçeği göz önüne serdi.
Türk Halkı, bir değişime karar vermişti, Meclis çoğunluğuna rağmen İstanbul’u muhalefetin yönetmesini istiyordu, her türlü çetrefilli yollara girerek, başkanlığı geri alma çabası, bataklıkta debelenmek gibi oldu, debelendikçe de daha dibe batıldı ve sonuç 800 bini aşkın oy farkı.
İstanbul seçimlerinin Türkiye siyasetine mutlaka etkileri olacaktır.
İstanbul ile bir çok açıdan bağları olan Gebzemizin de bu seçimlerden etkilenmesi ve gerekli derslerin çıkartılması en büyük umudumuz.
Siyasetin artık rakibin hataları üzerine dizayn edilmesine yerine, her iki cephede de doğru işlerin yapılarak, doğrulukta yarışılması en büyük isteğimiz, bunun mutlaka yaşantımıza ve şehrimize olumlu etkileri olacaktır.
31 Mart’da Recep Tayyip Erdoğan ismiyle bölgemizdeki belediye başkanlıklarını kapanlar, şapkalarını önlerine koyup düşünmeli ve İstanbul’dan dersler çıkartmalı.
Kibir siyaseti son bulmalı.
Oturdukları koltukları babalarının çiftliği gibi görme anlayışı son bulmalı.
Ve çok çalışmak zorunda bugün başkanlık koltuğunda oturanlar.
Çalıştıkları zaman da  hem kalıcı hizmetler bırakıp, hem de halkın taktirini kazanacakları açıktır.
Partisi zafiyet gösterip, oy oranları düşse de, başkanlık koltuğunu koruyabilmiş, onlarca yüzlerce başkan var.
Bugün bir İlçe Belediye Başkanı, siyasette ‘toy’ sayılacak Ekrem İmamoğlu, 4 milyonu aşkın İstanbullunun oyunu alabiliyorsa, başkanlık sürecinde doğru işler yapan, Gebze’nin, Darıca’nın, Dilovası’nın Başkanı da koltuğunu koruyabilir ve daha iyi noktalarda görev alabilir.
Bunun için artık, tevazu,samimiyet ve iyi niyetli çaba gerekli.