Bu hayatta en nefret ettiğim insandır ‘karnından konuşan’ dediğimiz açık sözlü olamayan insanlar…
Bu ‘karnından konuşanları’ genelde siyaset sahnesinde görürüz.
Siyasetini ve kendisini sevmediğim Süleyman Demirel’in meşhur sözü ‘siyasette dün dündür, bugün bugündür’ kaypaklığı bile aslında ‘karnından konuşanlar’ seçeneğinden daha iyidir.
En azından düşündüklerini ve yapmak istediklerini söylüyor ve yapıyordu, sonrasında ise ‘önümüze bakmak lazım’ mantığıyla pratik zekâsını kullanıyordu.
‘Karnından konuşanlar’ ise konuştuklarını ve yaptıklarını tamamen inkâr ediyor hatta karşısındakini suçlu hale getirmeye çalışıyor.
Daha fazla karnımdan konuşmadan, kastettiğim kişiden bahsedeyim…
AK Parti Gebze İlçe Başkanı İrfan Ayar’dan bahsediyorum.
Ayar’ın adı ilçe başkanlığına geçtiği zaman ilk tepki gösterenlerden birisi ben olmuştum.
Aslında kendisini birebir tanımıyordum. Sadece hakkında edindiğim istihbarata binaen önyargılıydım.
Ama süreç içerisinde bir takım ortak dostlarımızdan kaynaklı birbirimizi tanıma fırsatımız oldu.
İrfan Ayar, tanıdığım kadarıyla naif, iyi niyetli birisi…
İlçe başkanlığının kendisine bir gömlek fazla durduğu konusunda her zaman hem fikirim ancak, ilk günden itibaren verilen görevin farkında ve elinden geldiğince görevini yerine getirmeye çalışıyor.
Yaşına rağmen hiç yerinde durmuyor, sürekli mücadele ediyor.
Ama verdiği mücadele ve iyi niyeti onu iyi bir siyasetçi yapmıyor maalesef…
Bana göre, iyi bir aile babası olduğunu düşündüğüm Ayar, geri kalan ömrünü ailesiyle birlikte vakit geçirerek sürdürmeli.
Babacan yapısı olduğu için dostlarını ağırlayıp, ticarete dair tecrübelerini paylaşmalı…
Hatta ben bile zaman zaman yanına uğrayıp sohbet etmek isterim.
Ama dediğim gibi siyaset İrfan Ayar’a göre değil.
Dik durmak istiyor tam yapamıyor, hafif yamulmakta görüntüsüne yakışmıyor.
Geçtiğimiz günlerde ilçe teşkilatının Eyüp Ayar’ı belediye başkanı yapmak için çalışmalara başladığını yazmıştık.
Bu durumu ilk ilçe başkanı olduğu zamanlardan itibaren biliyorum.
Hatta kimlerin başkan yardımcısı olacağına kadar çizilen senaryoyu da biliyorum.
Hatta Eyüp Ayar’ın teşkilat olarak yapılan ziyaretlerde kimler hakkında konuştuğunu da biliyorum.
Yapılanların yanlış olduğunu ve yanlışa devam edilmemesini düşündüğüm için bildiklerimin bir kısmını gazetemizde aleni bir şekilde ifade ettik.
Ama bu durum karşısında dün yapılan toplantıda gördüm ki ‘nifak sokan’ olmuşuz.
Bize yapılan yakıştırmayı, ‘yaptıkları yanlışları kabul etmek yerine suçu bastırmak için iftiraya yönelmişler olarak’ değerlendiriyorum.
Siz nasıl kabul edersiniz bilmem…
Bu arada uzun bir süre yazılarıma ara vermiştim.
Artık yeniden bu köşeden yazılarımı takip edebilirsiniz.
YORUMLAR