Memiş, Dilovası Belediyesi’ni bugün yönetenlerin, Dilovası’nda ki arsaları değil, ahaliyi bile satacağını iddia ederek, yöneticilik yaptığı belediyeye bel altı vurdu. Muhalefet partililerinin bile yapmayacağı eleştiriler ve iddialarda bulunan Memiş’e Dilovası’nda tepki var.
Dilovası’nda yöneticilik yapmış, AK Parti sayesinde belediye başkanlığı görevinde bulunmuş, sadece kendisi değil ailesine de imkanlar sağlamış bir ismin, Dilovası Belediyesi’ni hedef alan açıklamalarının arkasında nasıl bir hesap olduğu merak ediliyor. Memiş’in açıklamaları, bir eleştiri ve tepkiden çok ‘saldırı’ olarak yorumlandı.
İşte Kemal Memiş’in tepkilere neden olan açıklaması;
“ Kilis yöresinin. ‘Evlerinin önü de Zello tahta daraba. Zello zello tahta daraba. Gülerim söylerim de yavrum gönlüm haraba. Zello zello gönlüm haraba. Malı mülkü sattı da Zello, verdi şaraba. Zello zello verdi şaraba.’ Değişik söz ve ilaveleri olsa da, türkü aşağı yukarı bu minval üzere söylenir durur yıllar yılı. Şimdi nereden çıktı diyeceksiniz, yine ne oldu? Durup durup bunca suskunluktan sonra türkü ‘çığırasın’ mı tuttu? Konu şu: Sizin geleceğiniz, ilçe belediyenin elinde kalan son derli toplu, kıymetli son toprak. Başınızdaki ‘Zellolar, cellolar, cullolar’, sessiz sedasız neyiniz var neyiniz yoksa haraç/mezat sattılar.
Haberiniz var mı? Yok! Ee ne yapsınlar. Onca hizmet var ki, para lazım. O kadar büyük bütçeli yatırımlar oldu ki, ilçenin altı üstü altınla kaplandı. Böyle olunca da; Mevcut bütçe, yetmedi. İller bankası payı, yetmedi. Emlak vergisi, yetmedi. Büyükşehir borç verdi, yetmedi. ‘Liman davasının’ hibeleri, yetmedi. Ne var ne yoksa satıldı, yetmedi. Yetmez tabi, hazıra dağ dayanmaz, hazine yetmez! Şimdi sırada son ‘toprak parçası’ var. Belde liman içindeki 15 dönümü aşkın muazzam kıymetteki hisse. O da satışta. Gözünüz aydın olsun! Gerçi aylar öncesinden bunun hazırlıkları vardı.
Görüşmeler, kulisler, gözlerden ırak nezih mekânlarda yenen afili yemekler, hediyeler, 32 tekmili birden gülücükler. Seziliyordu. İzleniyordu. Kayda alınıyordu. Yine de, ‘Bu kadarına da cüret edebilirler mi? Yok canım, o kadar da kör cesareti olmaz, olamaz’ diye umutluyduk. Heyhat! Yanılmışız! Buna da cesaret ettiler vallahi! Eğer buna da cesaret ettilerse, inanın limandaki yüzde 5 pay ortaklığı da satılır. Sonra belediye binası. Ve en son ilçeyi bütün ahali ile satmaya da kalkar bu zihniyet! Demedi demeyin! Susan, sussun! Sağıra yatanlar, kulaklarını tıkamaya devam etsin! Bütün gözler, kör baksın! Dert değil! Ama bu pervasızca gidişe devam edenler bilsinler ki;
Bu ülke de, bu ilçe de sahipsiz değil! Köpeksiz köy görmüş gibi değneksiz dolaşın bakalım! Elbette bu pervasızlığın, ahlaki, insani, siyasi, idari, hukuki, cezai. Ve mahşeri hesabı mutlaka görülecektir! Az kaldı!”
YORUMLAR