ABD’nin akli dengesi bozuk başkanı yine zırvaladı, Kudüs’ü İsrail’in bölünmez başkenti olduğunu ilan etti.
ABD’e, ABD’e olalı böyle bir manyak görmedi, bu manyak sadece ABD’nin başına bela değil, Dünya’yı huzursuz eden bir psikopat.
Kudüs, sadece Filistin’in, sadece Arapların değil, kendisini Muhammet’in Ümmeti olarak gören her Müslüman’ın kırmızı çizgisidir.
İlk kıblemiz, bitmeyen cihadımız, Selahddin Eyyübü’nün “Kudüs işgal altındayken ben nasıl gülebilirim” dediği kutsalımızdır.
‘Kudüs düşerse, Mekke-Medine düşer, İstanbul düşer’ uyarıları, belli bir duygusallıkla söylenen sözler değil, hakikatin ta kendisidir.
Saadet Partisi, Trump manyağının, zırva açıklamalarını protesto etmek, Kudüs’ün Müslümanlık için taşıdığı değeri göstermek için Pazar günü İstanbul’da miting düzenliyor.
Nasıl ki, Kudüs meselesini Filistin’in, Arapların meselesi olarak görmüyorsak, Kudüs mitingini de Saadet Partisi’nin etkinliği olarak görmemek gerekli.
Başta Trump manyağı olmak üzere, Kudüs’ü oldu bittiye getireceğini sanan İsrail’e, Dünya’da Müslümanlara zulmü kendinde hak görenlere karşı sesimizi en güçlü şekilde duyurmalıyız.
Darıca Belediyesi İlçe’nin bir çok noktasına Kudüs’ü anlatan, Kudüs’ü hatırlatan, resimler yapıyor.
Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, bulunduğu hemen her ortamda Kudüs üzerinde oynanan oyunlardan duydukları üzüntüyü ve öfkeyi anlatıyor.
Diğer belediyelerimizden, bir çok kurumumuzdan aynı hassasiyeti bekliyoruz.
Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir, bu gerçek değişmez, değiştirilemez.
Arap toplumu başta olmak üzere, Müslüman Ülkeler, Ülkemiz de ki iktidar, Kudüs konusunda eleştiriliyor olabilir, eleştirilerin tamamı da haklı olabilir, ancak Kudüs konusu tek başına iktidarların, liderlerin, ülkelerin sorunu değil, Müslümanların meselesi olan Kudüs’te ki işgale karşı her vatandaşın, her Müslüman’ın sorumlulukları var.
Pazar günü yapılacak mitinge katılım da, bu hain, kışkırtan, öfkeyi körükleyen açıklamalara tepki göstermekte hem Müslüman olmanın, hem de insan olmanın gereğidir.