CHP Gebze belediye meclis üyesi adayları açıklandı, ‘Martın sonu bahar’ sloganıyla devam eden seçim çalışmalarının tam ortasında fırtınalar esmeye başladı.
Bu tür durumlarda herkes kendi kafasında mahkemeyi kurar, suçluyu ilan eder. Öncelikle, olayın tarafları kimler, ona bir bakalım.
Bir tarafta CHP Gebze ilçe başkanı Musa Yılmaz ve yönetimi.
Diğer tarafta CHP Gebze belediye başkan adayı Recep Dursun ve ekibi.
Görmüşsünüzdür, bir karikatür vardır. İki kişi karşı karşıya durmaktadır ve ortalarında bir rakam vardır. Birisi 9 olarak görüyor, diğeri 6. Aslında durdukları yere göre her ikisi de haklı. Çünkü gerçekten de o rakam birine 9, diğerine de 6 olarak görünür.
Peki gerçekte 9 ya da 6 olup olmadığına kim karar verecek?
Yani, CHP’nin Gebze belediye meclis üyeleri nasıl belirlenecekti? İlçe başkanının dediği mi olacaktı, belediye başkan adayının mı?
Hangi taraftan bakarsanız, ona hak verirsiniz.
İlçe başkanı, partinin ilçedeki en üst yöneticisidir diyorsanız Musa Yılmaz belirler. Çünkü ilçe başkanı aynı zamanda meclis üyelerinin de başkanıdır. Seçimden sonra da birlikte çalışacağı ekiptir. Kazandığında iktidar, kaybettiğinde muhalefet ilçe başkanı olarak meclise kaç üye kazandırabilirse onlarla yoluna devam eder.
Belediye başkan adayı, seçimi kazandığında kuşkusuz belediye meclis üyeleriyle şehri yönetir. Bu açıdan baktığınızda ise başkan adayı Recep Dursun çalışacağı ekibi kendisi belirler.
Ben eğer ilçe başkanı ve belediye başkan adayı diye ayrım yapıyorsam şu anda, bu demek oluyor ki CHP’de ne yazık ki birlik ve beraberlik sağlanamamış, maya tutmamış, ilçe başkanı ile belediye başkan adayı arasında partinin diğer kısımlarını da içeren bir gruplaşma meydana gelmiş demektir.
İlçe başkanı ve başkan adayı aynı ekibin birer parçası olmak yerine, bir ekibin iki ayrı parçası haline gelmişler.
Gelinen nokta, gömleğin düğmelerinin en başından yanlış iliklendiğinin bir göstergesiydi zaten.
Recep Dursun’un ilçe başkanı olduğu süreçten, Musa Yılmaz’ın seçildiği sürece, mevcut belediye meclis üyelerinin bazılarının ilçe başkanları ile yaşadığı geçimsizliklerden, yeni dönemde hangisine yakın olanların meclis listesinde yer bulacağı mücadelesine kadar çok şeyler yaşandı.
İktidar partisi bu kadar güç kaybetmişken, CHP’de meclis listesi yüzünden yaşanan bu kavgada seçmen kimin haklı olduğuna bakmayacaktır bile.
Gebze Belediyesi’nin 37 meclis üyesi var. Yani seçimi kazanan parti yaklaşık 25-30 meclis üyeliği kazanıyor. CHP eğer seçimi kazanma hedefi varsa, meclis listesi kavgasına da gerek kalmaz, 25-30 meclis üyesi zaten seçtirebilir. Ama nasılsa kazanamayız en azından bizim adamlar meclise gitsinler diye düşünenler varsa, bu da hem partiye hem seçmene ihanettir.
Şimdi, konuyu biraz daha netleştirelim.

1. İlçe başkanı ve yönetimine rağmen meclis listesi oluşturulamaz. Çok net. Bu işte parmağı olan İl başkanı ve milletvekili büyük bir hata yapmıştır.

Keşke en başından sağlıklı bir üye yapısıyla ön seçimle belirlenebilseydi. O zaman bu kavgalar da olmazdı. Örgüt kimi istiyorsa, listeye onlar girerdi.
Madem bu yapılamadı, o halde ilçe başkanı, belediye başkan adayı ve gerekiyorsa partinin üst yöneticileri masaya oturup herkesin benimseyeceği meclis listesini oluşturmalıydılar. Bunu yaparken de, ‘senin adamın, benim adamım’ düşüncesiyle değil, mesleki nitelik, donanım ve örgüt yapısındaki emeklerine yönelik belirlenmeliydi. Genç, kadın, toplumda sevilip sevilmediği, proje üretip üretemeyeceği vb.

1. İlçe yönetiminin önünde şimdi iki seçenek var. Ya seçime kadar sessiz kalıp çalışmak ya da istifa edip bırakmak. Ama hem görevde kalıp hem eleştiri yapmak ya da çalışmamak yanlış.

Sonuç; her seçimde CHP’de bir umut arayan seçmen ne yazık ki kişisel kavgalar ve partideki koltuk sevdalıları yüzünden başka alternatiflere yönlendiriliyor. CHP’yi iktidar yapmak yerine CHP’de iktidar olmaktan başka bir şey düşünmeyenler, gözünüz aydın, yine başardınız...!