Virüs ile mücadele edilirken, bir gazeteci, bir vatandaş olarak, bu süreçte imamlarımızın, Müftülük ve Diyanet çalışanlarımızın daha aktif görev alması gerektiğini savundum.
Nedeni de özellikle şuydu, imamlar hem kendi çevrelerinde ihtiyaç sahibini doğru bilir, hepsini tanır, hem de haram-helal çizgisi noktasında toplumun en ileri düzeyde ki breyleri oldukları bilinir, bu sebeple yardımların dağıtımı başta olmak üzere süreçte aktif olmaları gerektiğini birkaç kez yazmış bulundum.
Kocaeli Pandemi Koordinasyon Kurulu, imam ve öğretmenleri çağrı yapıp, gönüllü çalışan talep ettiğinde bölgemizden 128 öğretmenin gönüllü olurken, hiçbir imamın yada Müftülük çalışanının bu çağrıya katılmamış olmasını da eleştirmiştim.
Trollerin ve okuduğunu anlamayan cahillerin ipsiz, sapsız eleştirilerine maruz kaldım.
Fakat üzüldüğüm bir nokta vardı ki, Gebze’nin beyefendi kişilikli, çalışkan, her yönüyle liyakatli bir Devlet adamı olan sayın Kaymakamımız Mustafa Güler bey aradı ve Pandemi Koordinasyon Kurulu’nun açıkladığı rakamların içinde Vefa Grubunda ve farklı alanlarda görev alan memurların, dolayısıyla imamların yer almadığını, bu nedenle yazdığım yazıda eksik olduğunu belirtti, eleştiri ve açıklamasını da gazetemde yayınladım.
Açıkçası, bu süreçte gecesini, gündüzüne katarak çalışan Kaymakamımızı üzmüş olduğum içinde vicdanen rahatsız oldum.
Fakat, bu hafta başında Gebze’de yaşananları gözlemledikçe, Sayın Kaymakamımızın emeklerine yazık edildiğini görüyorum.
Haftanın ilk iki gününde Gebze’de hayat normal seyrinde devam ediyor.
Araç trafiği, insan yoğunluğu, alışık olduğumuz düzeyde.
65 yaş üstü ve 20 yaş altına sokağa çıkmak yasak olduğu halde, Gebze insan seli…
Burada denetim ve uygulama ekibinde mi eksiklik var bilmiyorum ama Gebze bu virüsle mücadelede hiç başarılı değil.
Başta Kaymakamımız sayın Mustafa Güler olmak üzere, sağlık çalışanlarımız ve görevli personelin emeklerine yazık oluyor, haksızlık yapılıyor.
Mecbur olunmadıkça evden çıkılmayacak, bunu anlamak, uygulamak çok zor olmasa gerek…