Dünkü yazımızda Darıca GB’nin Azerilere satılmasına ilişkin yazımızı paylaşmıştık.
Bu satışla ilgili en doğru kaynak olan Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ı aradığımda satışa dair sorulardan ziyade bizim kurumsal duruşumuzu ve kişisel tavrımızı gündem yapmıştı.
Neymiş efendim biz Muzaffer Bıyık’ı seviyormuşuz da, ondan böyle yorumlar yapıyormuşuz falan…
Bir Belediye Başkanını için hoş görülmeyecek bir üslup ve tutum sergilemişti.
Evet aslında haksızda değil, biz kurumsal olarak Muzaffer Bıyık’a saygı duyarız, bende kişisel olarak kendisini severim.
Bu sevgi de kara-kaş gözden kaynaklı değildir.
8 yıla yakındır AK Parti Darıca İlçe Başkanlığı yapan Muzaffer Bıyık’ı Gebze Ses Gazetesi’ni çıkarttığım dönemde yakından tanımaya başladım.
Tanışıklığımız gazeteci, ilçe başkanlığı gerekliliğinden doğmuştur, oturmuşluğumuzda beşi bulmaz.
Sayın Bıyık’ı sevmemek ve taktir etmemek için kaç kişi, kaç tane objektif sebep sayabilir ki…
İktidar partisinin İlçe Başkanı olarak, hala daha önlüğünü takıp, fırında çalışan bir isim.
Belediyeye, Devlete, müteahhitlere, esnafa partiden gelen gücünü kullanarak, kesilmiş faturası, ticareti bulunmayan bir isim.
Belediye Başkanı ile hizmet noktasında aynı düşüncede olmadığı halde, siyasi etiği hiç aşmamış biri.
15 Temmuz ihaneti sonrasında ki, duruşu ile taktir kazanmış, ismi hiçbir şaibeye bulaşmamış, partisine hizmeti görev bilmiş ve karşılıksız, çıkar hesabı yapmadan siyasette var olan ender isimlerden birisi.
Bir belediye başkanı, böyle bir İlçe Başkanının sevilmesinden neden rahatsız olur ki..
Hem bizim sevmemiz yada sevmememiz sonuçları değiştirmez, bunu bilecek kadar siyasi tecrübeye sahip bir isim olmalı sayın Karabacak.
Kimin nasibinde varsa o aday olup, Darıcalı kimi isterse o belediye başkanı olacaktır.
Karabacak’ın, belediye başkanlığı koltuğunda otururken daha kendisi yerine yakın olmayı seçtiğimizi düşündüğü sayın Muzaffer Bıyık, bugüne kadar daha bir kez bile kendisine ilişkin olumsuz tek cümle sarf etmemiş, Darıca Belediyesi’ne dair eleştirilerimize açıklama getirmiş, olumlu yazılarımıza da teşekkür etmiştir.
Bizimde bir gazeteci duyarlılığı ve başarılı bir İlçe Başkanını taktir etmekten ileri gitmeyen bir yakınlığımız olmuştur.
Sayın Karabacak, unutmuş olabilir ama 15 Temmuz darbesi sonrasında gazeteci Süleyman Özışık, Darıca’nın Belediye Başkanını FETÖ’ye yakın olmakla suçladığı dönemlerde, Özışık’a ilk tepkiyi biz göstermiş, ‘belgen varsa Savcılığa git, yoksa da bizim belediye başkanımızı itam edemezsin’ demiş, bu konuda oldukçada yoğun bir mücadele süreci yaşamıştık.
Ama sayın Karabacak, darıca GB’nin satılmasına dair kapsamlı açıklamalar yapmak yerine, kendi kafasında kurduğu şeylerle bize yine yeniden tavır almayı seçiyordu.
Ne tesadüftür ki, Karabacak ile bu konuşma sonrasında Darıca Belediyesi Özel Kalemi, 27 yıldır yaptığımız Basın Turnuvası Kurumsal da Darıca Belediyesi’nin yer almayacağı bilgisini veriyordu.
Ne oldu şimdi?
Bizim turnuvaya Darıca Belediyesi katılmıyor diye biz turnuvamı yapamayacağız? Yoksa aç mı kalacağız?
Bu turnuva 27 yıldır kurum ve kuruluşları bir araya getiriyor ve Darıca Belediyesi’de 27 yıldır bu turnuvada kurumsal kimliği ile yer alıyordu.
Bir belediye başkanı bu kadar küçük hesaplar içinde olur mu? Olmamalı ama sayın Karabacak bugünlerde sanırım biraz gergin.
Fakat, korkunun da ecele faydası yok.