Emrah Erdoğan, Eşref Doğmenç ile ilgili bir haber yaptı, video ile de haberini sağlamlaştırdı.
Haberin doğruluğunu kulüp başkanı olarak Arif Gülen’de onayladı, ama olayı çarpıtmak içinde bir ton kurgu yaptı.
Bu kurguların içine bizi dahil ederek te, en hafif haliyle hak yedi.
Ben bu süreçte konunun muhatabı Eşref Doğmenç ile hiç görüşmediğim gibi, üzüntüsünü dahi paylaşmadım, çünkü hem telefonu yoktu, hem de binim için spor defteri kapanmıştı, hiçte bulaşmak istemedim.
Darıca GB’yi Azeri’den kurtardığı gün 15 yıllık tanışıklık ve ‘bize göre’ aramızda bir dostluk olduğu için Arif Gülen’e tüm bilgi birikimimiz ile destek olduk.
Bugün olsa Darıca GB için aynısını yaparız.
Haziran- Temmuz aylarında Arif Gülen, lisans engelini aşacağını ve özellikle benden destek istediğini söyledi.
Birkaç teknik adam ismi sordu, sorduğu tüm isimlerle ilgili düşüncemi söyleyip, tek bir isim tavsiye ettim kendisine ve o isimle de anlaşma sağladı.
Kulübün evrak işleri çoktu, kendisine bu işlerde her anlamda kefil olacağım bir müdür tavsiye ettim, o isimle de anlaştı.
Futbolcu sordu, Darıcalı üç ismi tavsiye ettim, sadece Ferhat ile anlaştı, Oğuz Başaran ve Mustafa’yı kadrosuna katmadı.
En son bizim gazeteye gelip benle görüşmek istediğini söyledi ama gazetenin karşısında ki bir lokantada oturduk, benimle profesyonel olarak çalışmak istediğini söyledi, bir maaş belirleme felan dedi.
Yöneticisi sayın Ertuğrul beyde yanında idi sohbetimiz oldu, ben kendisine, bir görüşme yapacağım o görüşme olumlu ise şartları konuşur, birlikte çalışırız dedim.
Olumlu bir görüşme oldu ve kendisine birlikte çalışabileceğimizi söyledim.
O günden sonra da 15 gün süre içinde sadece bir kere kulüpte bir araya geldik, “gel yarın başla” dedi ama sürekli telefonlarıma bakmıyordu, bizim katkımız da dolayısıyla havada kalmış olacaktı.
Bu telefona bakmama durumu bir süre daha sürdü.
‘Toplantıdayım’, ‘sana döneceğim’ diyip, yine bakmadı.
Bende o günden sonra kendisini aramaktan ve Darıca GB için çaba sarf etmekten vaz geçtim ve o defter benim için kapandı.
O defter kapanırken de, Arif Gülen’e 15 yıllık tanışıklığın ve ‘bize göre’ dostluktan kaynaklı sadece gönül koyup, kendimizce küstük.
Bu süreçte aleyhinde bir sözüm, yazım yada girişimim olmamıştır, olduğunu iddia edecek, ispat edecek varsa Gebze’yi terk ederim.
Kendimizle, işimizle ilgili sıkıntılarımız vardı, konsantrasyonumuzu buraya vermiştik.
Ve gazeteci Emrah Erdoğan, Eşref Domenç haberini patlattı…
Arif Gülen, öyle ağır abi tavırları, mafya ağızları tehdit vari açıklamalar yapınca, gazeteci refleksi ile kendimce Emrah Erdoğan’ın hakkını teslim eden yazılar yazdım, oysa Arif Gülen bizi hedef yapıyormuş, “maaş istemişiz de, vermemiş te, ondan dolayı haberi biz yaptırmışız da” aslı astarı olmayan, gereksiz polemikler.
Sen iş insanı olabilirsin, kulüp patronu olabilirsin, bir çok vasfın olabilir ama kimseyi karalamaya ve zan altında bırakmaya hakkın yoktur, haddin de olmamalı.
Şimdi senle yukarda yazdığımın dışında bir iş temasımız, görüşmemiz oldu mu?
Darıca GB’yi satın aldıktan sonra sana verdiğimiz tavsiyeler doğrultusunda attığın adımda, bir yanılman, eksiye düşme durumun var mı?
Yada sana tavsiye de bulunup, yol gösterici olurken, tek kuruş talebim oldu mu?
Ben diyorum ki, Eşref Doğmenç olayına ilişkin Emrah Erdoğan’a destek yazısı dişinde hiçbir dahilim olmamıştır, öyle işlerle işimde olmaz, bu haberde benim dahilimi iddia ediyorsun ya, ispata mahkumsun.
O süreçte Eşref Doğmenç ile, Emrah ile tek bir görüşmem bile olmuşsa, tüm suçlamaları kabul edeceğim.
Olayın, gelişimi ve sunucuna yoğunlaşmak yerine, bizi hedefe koyup, karalama yaparak neyin peşindesin Arif Gülen?
Bana iş teklifinde bulunup, sonrasında telefonuma bakmamakla bir ayıp etmiştin, bu yaptığının karşılığı, anlamı ne?
Varsa özel bir sorunun bunu açıkça ifade edebilirsin.
Ve yukarda yazdığım gelişmelere itirazın varsa da, eksik varsa da düzelt beni yada tüm kamuoyu önünde, adımı hiç olmadığım bir olayın içinde andığın için en kısa sürede özür dile….
Neyin peşindesin Arif Gülen!..
Caner Pesen yazdı...
08 Ekim 2019 - 10:05
YORUMLAR