“ÖDEV ZAMANI” ÇOCUĞA ANLATILMALI
Özellikle tatillerden sonra okulların açılmasıyla birlikte, ebeveyn ve çocuğun birlikte karar vereceği “ödev zamanı” uygulamasına başlanmalıdır. “Ödev zamanı”nın anlamı, niçin gerektiği, saat kaçta başlayacağı, kaçta biteceği, kaç dakika çalıştıktan sonra mola verileceği anlaşılır ve net olmalıdır. Çocuğun konulan kuralı anladığından emin olunmalı, bu zamana uyduğu taktirde sonucunda neler kazanacağı, uymadığı taktirde neler kaybedeceği mutlaka baştan konuşulmalıdır. Anne-baba konulan kuralda kararlı, ısrarcı ve tutarlı olmalıdır.
“ÖDEV ZAMANI” TANIMLANMALI
Ödev zamanının süresi, mola zamanları, başlangıç saati ve bitiş saati belli olmalıdır. Ödev zamanı her gün aynı saatler arasında olmalı, zorunlu olmadıkça değiştirilmemelidir (Örneğin; her gün 17:00 - 18:30 arası gibi). Ödev zamanının ne kadar süreceği çocuğun yaşına ve dikkat süresine göre belirlenmeli ve ödev zamanı iki üç parçaya bölünmelidir. Çocuk dinlenmiş olmalı ve bütün ihtiyaçları ödev zamanı öncesinde karşılanmış olmalıdır.
Ödev zamanı erken bir saat olmalı, ödev bittikten sonra çocuğun kendisine ait özel bir zamanı kalmalıdır. Çocuğun görebileceği bir noktada mutlaka saat olmalıdır. Böylelikle çocuk zamanını kendi kontrol edebilir. Ebeveynler günlük rutinlerini ödev zamanına göre ayarlamalıdır.
ÇOCUK EV ÖDEVLERİNİ YAPARKEN MUTLAKA ONA DESTEK OLUNMALI
Ödev zamanında çocuğun ödev yapmaya başlayıp başlamadığı mutlaka kontrol edilmelidir. Ödev zamanında ara sıra çocuğun yanına gidilerek neler yaptığı kontrol edilmelidir. Planlandığı gibi ödevler uygun bir biçimde yapılıyorsa, çocuğun çabası övülmeli, gitmiyorsa sorunun ne olduğu konuşulmalıdır. Ödevler zamanından erken tamamlanmış olsa bile, kalan süre akademik uğraşlarla tamamlanmalıdır. Ödevin tamamlanıp tamamlanmadığı kontrol edilmelidir. Ödevdeki her bir hatanın görülmesi, beklenti düzeyinin yüksek olması, çocuğun motivasyonunu kırıcı yaklaşımlardır. Hatalar öncelikle çocuğa sorulabilir. Eğer çocuk hataları bulmakta zorlanıyorsa ona yardımcı olunabilir. Yazısı konusunda eleştirmek, ödevlerin en ince ayrıntısıyla kontrol edilmesi, çocuğu ödev yapmaktan uzaklaştırdığı gibi, “ödevim yok” yalanlarına da davetiye çıkartır. Ayrıntısı ile ödev kontrolü öğretmen sorumluluğunda olmalıdır.
ÇOCUK İÇİN UYGUN ÇALIŞMA KÖŞELERİ OLUŞTURULMALI
Çocuğun ödevini en rahat yapacağı, onayladığı ve istediği bir yer, birkaç denemeden sonra ödev alanı olarak belirlenebilir. Ödev alanı iyi aydınlanan, rahat, görsel ve işitsel uyarıcılardan arındırılmış bir ortam olmalıdır. Belirlenecek alan her çocuğa göre değişebilir. Çocuğun tercihi ve kişilik özellikleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Mutlaka sessiz olacak, mutlaka masa olacak gibi kesin kurallar olmamalıdır. Ödev alanı günlük ödev saatlerinde sadece çocuğa tahsis edilmelidir. Yakındaki televizyon, radyo vb. ödev saatinde kapatılmalıdır. Ödev alanı çocuğa özel bir hale getirilmeli, orayı sahiplenmesi sağlanmalıdır.
ÖDEV SAVAŞLARI YAPMAKTAN KAÇINILMALI
Çocukla ödev savaşları yaşamak yerine öncelikle ödeve başlama ile ilgili stratejiler öğretilmelidir. Ödevlerin yapılmıyor olması, eksik yapılması ya da yetiştirilememesi belki de çocuğun ödevlerini nasıl yapacağını bilmiyor olmasından kaynaklanıyordur. Çocuğun ödevleri planlamasına yardımcı olunmalıdır. Yapılması gereken ödevler nedir? Hangileri kolay gözüküyor? Hangileri daha zor gözüküyor? Zamana yaymak gerekir mi? Hangi yardımcı araç gereçlere ihtiyaç duyuyor? Hangisini önce yapmalı? Bütün bu bakış açıları çocuğa öğretilmelidir. Ancak bu alışkanlık haline gelmemeli, bir süre sonra çocuktan bunu kendisinin yapması beklenmelidir. Ebeveynler ödevlerle ilgili önerilerde bulunabilir. Öneriler ödevlerin ebeveyn tarafından yapılmasına kadar gitmemeli, yapılmayan ödevlerde çocuğun kendisinin çözüm üretmesi beklenmelidir. Çocuğun becerisine uygun ödevler verildiğinde, belirlenmiş ödev saatleri olduğunda, uygun ortamlar yaratıldığında aslında ödev yaptırmak hiç zor olmaz. Belki de bugünden sonra yapılması gereken ödev yapma ile ilgili kuralların konulması, çocukla bunun konuşulup ortak bir noktaya varılması olabilir. Sınırları ve kuralları belirleyen öncelikle ebeveynlerdir. Şikâyet etmek yerine önce çözümler için adım atıp, gelişmeler için beklenmelidir. Yerimizde saydıkça, adım atanın karşı taraf olması gerektiğini düşündükçe, daha uzun yıllar ödev gibi birçok alanda çocuğumuzla ve başkalarıyla sorun yaşamaya devam ederiz.
YORUMLAR