Türkiye’nin en büyük kitap fuarı olan 11. Kocaeli Kitap Fuarı’nda Çukur dizisinin İdris Baba karakter yazar ve oyuncu Ercan Kasel okuyucularıyla buluştu. Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda gerçekleşen “Yazmak ve Oynamak Arasında” adlı söyleşide kendi tecrübelerini paylaşan Kasel, “Bulmaya çalıştığınız reçete bende değil. İyi bir yazar olmak istiyorsanız kesinlikle okumalısınız. Sürekli okumak zorundasınız. Ömrüm babamın gazozhanesinde çalışmakla geçti. Hekim oldum ama benim aradığım şey sinemaydı. Sinema beni huzurlu hissettiriyordu” dedi.
“SİZİ BURAYA GETİREN SEBEP NE?”
Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen Kitap Fuarı’nın konuğu olan Ercan Kasel, söyleşine başlamadan önce sinema heveslilerine, “Sizi buraya getiren sebep ne? Beni niye dinlemeye geldiniz?” diye sordu. Profesyonel dizide oynayan bir İdris karakterini mi izlemeye geldiniz ya da benden kişisel tecrübemden yararlanıp ipuçları mı almaya geldiniz” diye konuştu.
“HEKİMDİM AMA SİNEMA TUTKUM OLDU”
“Kendime sorduğum soruları içsel cevapladığım gibi sizlerle konuşacağım” diyerek sözlerine devam eden Kasel, “Yaptığım iş ile ilgili hiçbir okula gitmedim ve profesyonel biri de değilim. Ben bir hekimim. Ömrüm babamın gazozhanesinde çalışmakla geçti. Tıpçı oldum. Uzun yıllar hekimlik yaptım. Sonra istifa ederek İstanbul’a sinema yapmaya gittim” dedi.
“İNSAN ÜNLÜ OLMAK İÇİN OYUNCU OLMAZ”
“Hayallerimi yapamadım tekrar hekimliğe başladım” diyerek konuşmasına devam eden Kasel, “Kısa bir yurtdışı gezim oldu, döndüğümde özel bir hastane açtım ama yakın zamanda da oyunculuk yapmaya başladım. Birçok filme senaryo yazdım, 8-9 tane kitap yazdım. Şunu söylemeye çalışıyorum. Bu çaba ün, şan şöhret için yapılmıyor. Bir insan ünlü olmak için oyunculuk yapmaz. Bütün bunlar benim için iyi yaşamak, kendine saygı duymak için yapılır. Yaptıklarınız sizi yüceltip mutlu olmanızı sağlıyorsa o zaman yeryüzünün bir parçası haline geliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“YAZABİLMEK İÇİN OKUMAK ZORUNDASINIZ”
Karsel sözlerine şöyle devam etti; “Yalnızız ve öleceğini bilen tek varlık biziz. Sanat bizi ölüme hazırlayan bir şey. Yazmak ve oyunculuk hekimliği bırakıp geçmem bana çok iyi geldi. Aradığınız ya da duymak istediğiniz reçete bende değil. Tamamen kendinizde bitiyor. Yazmak için okumalısınız. İyi okuyan yazar. Okunmadan yazılamaz ve sürekli okumalısınız. Çok okuduğunuzda bir süre sonra farkedeceksiniz ki sizde yazmaya başlamışsınız. Okudukça ustalarınızı sizlerde çırak olduğunuzu anlayacaksınız. Her yerde okuyabilirsiniz ama masada okumak, kendinizi yazı yazmaya hazırlayacaksınız. Okurken kitabın canına okuyacaksınız, altını çizecek notlar alacaksınız. Notlar daha sonra sizlere ilham olacak.
“İDRİS KARAKTERİNE HAYAT VEREN BENİM”
Oynadığınız İdris Koçoğlu karakterinden siz de izi var mı diyorlar. Çukur popüler bir dizi. İdris’e hayat veren benim. Karakter beni değil ben karakteri etkilerim. Karakteri ne kadar gerçekçi oynamakla alakalı bir durum bu… Kamera önü oyunculuğu kendini bulma işidir. Karakteri öncelikle yutmalısınız ve senaryoyu kesinlikle özümsemelisiniz. Bunları yaparsanız eğer doğaçlama da yapabilir ve artık karakterinize tamamen sıkı sıkıya bağlanırsınız. Ezberle oynamak kadar kafama göre oynarım da kötüdür. Çok başka bir şey diyorum. Yazılan metnin patronu olacaksınız ve “mış” gibi davranmadan o karakter olacaksınız.” Söyleşi sonunda yazar ve oyuncu Ercan Kesal, seyircilerden gelen soruları cevapladı.
“Ömrüm babamın gazozhanesinde çalışmakla geçti”
Ercan Kesal, “Yazmak ve Oynamak Arasında” konu başlıklı söyleşisinde tecrübelerini aktardı, oyunculuk deneyimlerini paylaştı.
27 Nisan 2019 - 15:03
YORUMLAR