Gebze Belediyeler Birliği ve Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlarken, “10 Ocak’ı da, 16 Ocak’ı da, Mayıs’ı, Temmuz’u, Kasım’ı da kutluyorum” demişti.
Basına ayrılan o kadar önemli gün var ki, Hamza başkan haklı karıştırmakta.
Evet, bir çok özel günümüz var.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, fikir işçisi, basın çalışanlarının haklarını koruyan, yıpranmadan, farklı sosyal haklara kadar bir çok düzenlemeyi içinde barındıran 212 sayılı yasa 10 Ocak 1961’de resmi gazetede yayınlanarak hayata geçti.
O günü gazeteciler, çalışan gazeteciler günü olarak kutlamaya başladı.
Bir bayramdı, kazanılmış önemli haklar vardı.
212 sayılı yasa, sağından, solundan delindi, içi boşaltıldı, hiçbir kazanım kalmadı, ortada kutlanacak bir gün yokken, 10 Ocak hala çalışan gazeteciler günü olarak kutlanıyor.
24 Temmuz basında sansürün kaldırılış tarihi ve gazetecilerin özel günlerinden.
Devlet eliyle uygulanan, sıkıyönetimlerin koyduğu sansür kalktı ama siyasilerin, ticaret erbaplarının uyguladığı sansür daha fena ve ‘basınımızda sansür yok’ demek mümkün değil.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü.
Sansür meselesi gibi basınımızın da ne denli özgür olduğu, 24 Temmuz gibi 3 Mayıs’ın da kutlanmayı ne kadar hak ettiği, kutlanacak ne kadar şeyimizin kaldığı tartışılır..
16 Ocak Basın Onur Günü, işte o gün bugün.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyet fikrini gazetecilerle paylaştığı ilk basın toplantısı, ne kadar onur duysak azdır.
İzmit ev sahipliği yapmıştır, ‘basın toplumun müşterek sesidir’ diyen Ata’mız, Cumhuriyet’i kurarken, basına olan ihtiyaca, basının görevlerine dikkat çekmiş, basından güç almıştır.
Ve bu ilk basın toplantısı 16 Ocak Basın Onur Günü olarak kutlana gelmiştir.
10 Ocak, 24 Temmuz, 3 Mayıs tümüyle anlamını yitirmişken, 16 Ocak Basın Onur Günü, dün olduğu gibi bugün de, gazetecilerin özellikle de biz Kocaeli’de gazetecilik yapan kişiler için her zaman kutlanmaya değer olarak kalacaktır.