İzmit'te yaşayan F.A., kızı E.A.'nın sürekli banyoya girip, saatlerce suyun altında kaldığını, akrabaları geldiğinde kendisini odaya kilitlediğini, sınıfındaki erkek arkadaşları ile yan yana oturmadığını fark etti. Bunun üzerine kızını psikoloğa götürdü. Ancak E.A. konuşmadı.

Sürekli saçlarını yolan E.A., geçen yıl Mart ayında intihar girişiminde bulundu. Doktor kontrolüne alınan E.A., sinir krizi geçirdiği bir anda annesine, 4 yaşından itibaren amcasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Bunun üzerine anne, amca F.A.'dan şikayetçi oldu. 10 yıldır yeğenine cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen F.A., geçen yıl Temmuz ayında  gözaltına alındı. Tutuklanan amca hakkında 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan dava açıldı. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 19 Aralık 2019’daki ilk duruşmasında, baba C.A., kızının amcasına iftira attığını söyleyerek, şikayetçi olmadı.  

Davanın bugün görülen ikinci duruşmasına tutuklu sanık amca F.A. ile mağdur E.A., anne F.A., abla A.A., baba C.A. ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen A.C., “Sanık gelinimin kardeşi olur. Ailenin hepsini tanırım. Olayı geçen yıl Eylül ayında duydum, şok oldum. E.A.’nın annesi ile yaptığım ve kayda alınan telefonda görüşmesinin içeriğini hatırlamıyorum. Bu konuyla ilgili dün savcılığa suç duyurusunda bulundum. Ayrıca gelinimle de konuşmuşlar. Ben F.A.’nın o karakterde olmadığını biliyorum” dedi. Tanık A.C., ifadesinin devamında ise ses kaydının içeriği hakkında şu bilgileri verdi:

 “E.A.’nın annesi beni arayarak kızının maruz kaldığı olayı anlattı.  F.A.'nın nişanında, kınasında ve düğününde bile E.A.’ya cinsel eylemler yaptığını söyledi. Küçük torunum ile ilgili de bir şeyler söyledi. Torunum ile konuştum, böyle bir şey olmadığını söyledi. F.A., görüşmeyi kayda almış, benden bu görüşme kaydı için rızamı istedi, ancak ben vermedim. Benim torunlarım küçük olduğundan, dayılarının kollarına yattığını söylediler. Ancak cinsel bir şey olmadığını da söylediler.”  

GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI

Anne F.A. ise kızının yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Anne F.A., olay ortaya çıktıktan sonra tanık A.C. ile görüştüklerini belirterek, “Doktor, kızımın olayı ortaya çıktıktan sonra 'ailenizdeki diğer çocukları sorgulayın' dedi. Ben de A.C. teyzeye, ‘Senin torunların da aynı şeye maruz kalmış olabilir’ dedim. O da ‘Torunlarıma soracağım’ deyip, kapattıktan 2 saat sonra beni aradı. A.C.’nin 2 torunuyla da görüştüm. Büyük torun D., sanığın kendisi ile kardeşini depo olarak kullanılan yere götürdüğünü, bir koluna kendisini bir koluna da kardeşini yatırdığını anlattı. Ben bu görüşmeyi kayda aldım. Bu kaydı eşime ve kayınpederime gönderdim. Sanığın benim kızıma yaptıklarını başkalarına yaptığını da kanıtlamak istedim. Sonra da bu kaydı bunlar kendi aralarında birbirlerine göndermişler. Ben tanık A.C.’ye doğruları söyle diye ricada bulundum, kendisine yalvardım, baskılarım bu yöndedir” dedi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Sanık amca ise, “Biz bu dünyaya geldik bu bir imtihan. Benim de kendi çocuğum var. Ben namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum ki böyle bir şey yapmadım. Ne bu kız ne de hiç kimseye cinsel istismarda bulunmamışımdır. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.

Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesine, mağdur E.A’nın tedavisinin yapıldığı hastaneden, takip ve tedavi raporunun istenmesine, E.A.’nın ifadesinin alınabilmesi için işlem yapılmasına karar verdi. Sanık F.A.’nın kaçma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.