31 Mart seçimlerinin en çok konuşulanı, tartışılanı hiç kuşkusuz sandık görevlileri oldu ve tartışılmaya da devam edecek.
Devlet’in atadığı sandık başkanları da dahil, bu seçimlerde oyların emanet edildiği görevliler sınıfta kaldı.
Son 5 yılda 7 seçim yapıldığı gerçeğini hatırlarsak, Devlet Memuru, genel olarak Öğretmenlerimizin atandığı ve sandık başkanlığı yaptığı seçimlerde, bu görevi yapanların yorulduğunu ve yerel seçimlerden de kaçtıklarını biliyoruz.
4 Adet oyun kullanıldığı, karmaşaya açık olan bir seçimde mesleği öğretmenlik olan bir kişinin, görevden kaçması pek tabi anlaşılır bir durumdur.
Milli Eğitim zorunlu kılsa da bir önceki seçimde görev alan öğretmenin, bir sonra ki seçimde mazeret hakkı doğabiliyor, rapor alan, ‘geçerli’ mazeret gösterenleri de saymıyorum.
Dolayısıyla yerel seçimlere ‘acemi’ sandık başkanları ile girildi.
Yine yoğun seçim trafiği partilerde de yorgunluk yarattığı için partilerin atadığı sandık görevlileri de ‘bitse de gitsek’ modunda oluyorlar.
Bunun örneğini Gebze’de ki Eşrefbey İlkokulu’nda yaşadık.
Sandık Başkanı ve görevli parti temsilcileri, ‘zamandan kazanmak’, bir an önce evlerine gidebilmek için ellerinde ki oyların kayıt edildiği çizelgeleri doldurmadan imzalamışlardı.
CHP İlçe Başkanı Musa Yılmaz, bu duruma aşırı tepki göstererek, çizelgeleri görevlilerin ellerinden alıp, YSK’dan yeni temiz çizelge istedi.
Bu durumun doğru şekli de, önce sayımlar yapılır, çizelgelere oylar işlenir ve sonra imza altına alınarak  YSK’ya teslim edilir.
Ancak, sandıklar da görev yapan partililer de, sandık başkanı da bu işi yaparken, öyle bir vurdumduymazlık içindeler ki, asıl dertleri görevi bir an önce sonlandırmak.
Eşrefbey’de kısa süreli gerilime de neden olan, Milletvekili Cemil Yamen, İlçe Başkanı İrfan Ayar, Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ve parti avukatlarını da bu okula getirten olay, başka olaylara mahal vermeden tatlıya bağlandı.
Benzer durum hemen her okulda ve sandıkta yaşandı, işgüzarlık yapıldığı içinde, oylarda mutlaka kaymalar oldu.
Gebze içinde geçerli bu.
Görev yerini erken terk edenler de, bir an önce evine gitmek için görevi umursamayanları da gördük.
Oy farkının açık olduğu yerlerde bu durum çokta sorun olmadı, en azından tölera edildi, Gebze’de de ciddi anlamda oylarda eksikler ve yanlışlar var.
Asıl kıyametler ise oyların birbirine yakın olduğu yerlerde koptu.
İstanbul’da yaşanan sıkıntının da kaynağı sandık başkanı ve sandıklarda görevli partililerdir.
Şimdi nasıl bir sonuç çıkacak ve bu çıkan sonuç Kamu vicdanın da nasıl bir kabul görecek, bunu da yakında göreceğiz.
İnşallah, 31 Mart gecesi görevli olanların işgüzarlıkları, seçimlere ve İstanbul’a leke sürmez.
Seçimlerin bölgemiz açısından, tek tek İlçelerimiz açısından değerlendirmesini de artık yarından itibaren yaparız.