YSK İstanbul ile ilgili ne karar verecek bunu hep birlikte göreceğiz, Ancak YSK ne karar verirse versin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ekrem İmamoğlu, özellikle seçim sürecinde kullandığı dil ile gönüllere girmeyi başardı.
Tam olarak AK Parti’nin sloganı olan ‘Gönül Belediyeciliği’ anlayışını İmamoğlu sahneye koydu.
‘Oyunu vermesen de gel kucaklaşalım, gönüllerimize girelim’ söylemi son derece ciddiye alınacak bir dildir.
‘Liyakatla bir noktaya gelmiş, İstanbul’a katacağı olan her kim varsa kendisinden yararlanacağız’ söylemi de değerlidir.
Cumhurbaşkanı da gerilimleri ve ötekileştirmeyi bir kenara bırakan, birlikte yönetim anlayışından söz ederek, bu sevgi diline katkı sunmuştur.
Siyasette kutuplaşmaktan çok sevgi dilinin kullanılması ve ‘birliktelik’ vurgusu son derece kıymetlidir.
Bu tabiî ki de muhalefet etmeyi, sorgulamayı, hakkı gözetmeyi, haksızlıklarla mücadeleyi ötelemez.
Cumhurbaşkanı, YSK’ya seçimlerin tekrarı için başvuruda bulunma hakkını kullanırken de, İBB Başkanı olarak İmamoğlu’nu tanıyarak, birlikte yönetimden söz edebilir.
Aynı şekilde İmamoğlu’da Mevlana benzeri bir hoşgörüyü ortaya koyarken, İBB’nin bilgi verilerini kopyalayıp, incelemelerini yapabilir.
Sevgi dili, siyasette en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir, fakat bunu hak aramadan, haksızla, yolsuzlukla mücadele ile karıştırmamak gerekli.
Bu sevgi dilinin görevlerine yeni başlayan bölgemizdeki belediye başkanlarından da bekliyoruz.
Uzun İlçe Başkanlığı döneminde tanıdığımız, zorlu bir seçim yarışında da gözlemlediğimiz Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, bu dili en çok kullanan siyasetçi oldu.
Darıca’yı birlikte yönetmeyi her ortamda dile getirdi.
Darıca’da yaşayan her insanı, diline, dinine, rengine, inancına bakmaksızın kucaklayacağı izlenimini verdi.
Hiçbir zaman kibirli olmadı ve hep o gülen yüzü ile hafızalarda yer etti.
Yapacağı icraatlar önemli ama daha şimdiden sayın Bıyık, sevgi dilini kullanarak önemli hizmetlerden birisine adını yazdırmıştır.
Benzer hoşgörü ve güler yüzü tüm başkanlardan bekliyoruz.