Bu hafta ki yazımda Gebze’de gördüğüm vicdan sızlatan bir durum hakkında bir şeyler paylaşmak istiyorum.
Gördüğüm o manzara sonrası vicdanımı, insanlığımı bir kez daha sorgulamak hissi duydum.
Gebze’nin en işlek caddelerinden biri olan Mustafa Paşa Camisinin önünde sabah saatlerinde bankın üzerinde orta yaşlarda ismini bilmediğim biri uyuyordu.
Ben o anda sadece o üzücü karenin fotoğrafın resmini çekmekle yetindim.
Yanından belki binlerce kişi çekti.
Peki o geçen kişiler garip bakışlar haricinde orada yatan adama bir şey yapabildi mi?
Tabi ki bunun cevabı hayır.
Çünkü herkes kendi yaşam derdine düşmüş.
Millet olarak bencil kişiliğe sahibiz.
Kendimiz iyiysek başkalarının ne yaşadığı umurumuzda olmaz.
Durumumuz iyi olmasına rağmen daha çok mala sahip olalım isteriz.
‘’Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’. Ne kadar güzel Hadis-i şerif.
Tabi bu hadis-i şerife ne kadar uyuluyor meçhul.
Ne ara insanlığımızı unuttuk?
Ne ara bu kadar bencilleştik?
Koca koca şehirlerde evsiz olmaktan zor ne var?
Karda kışta, yağmurda çamurda, sıfır güvenceyle ayakta kalmaya çalışmaktan daha yıpratıcı ne olabilir?
Sadece Gebze’de sokakta kalan bir kişiyi gördüm.
Görmediğimiz o kadar sıcak yuvaya hasret kalmış kişiler var ki…
Sokakta kalan kişileri görünce yardım etmek yerine onlara üzücü bakış atıp oradan korkarak ayrılıyoruz.
Toplum olarak kıyafet bakımdan kötü olan insanlara karşı bakış açımız kötü.
Kimse o durumu yaşamak istemez.
Bizler sıcak yatağımızda uyurken onların evleri sokaklar, yatakları boş bankalar, ısıtıcıları ise; gazete veya karton parçaları.
Durumu iyi olmayan insanlara karşı gözümüz hep kör mü olacak?
Yardım etmek yerine hor mu göreceğiz?
Gereksiz bir çok şeye para harcıyoruz. Bu gözümüze gelemezken bir fakir doyurmak zorumuza gidiyor.
Kışın 15 dakika soğukta kalınca hemen eve gidip ısınmak istiyoruz.
Sokakta yaşayan insanların ısınabileceği bir evi bile yok.
Kış günü dışarda bir gece geçirme fikri nasıl geliyor?
Yemen’de, Suriye’de, Afrika ve bir çok yoksul ülkelere yardım toplamak için milyonlarca pankart, reklam yapılıyor. Bu çağrılara kulak cevap olarak milyarca yardım toplanıyor.
En basitinden dışarda kalan hayvanlara barınaklar yapılıyor, kışın köşelere mama koyulması için bir sürü konuşmalar , yardım çağrıları yapılıyor.
Bir hayvan gördüğü en ufak zarar da ülke ayağa kalkıyor.
O çok hayvan sever ,vicdan sahibi insanlar , ağlayan kişiler oluyor.
Bunları yapan insanlar neden sokakta kalan, yardıma muhtaç insanlar için yardımda bulunmuyor?
Neden onlar için eylemler yapılmıyor?
Neden onlara da ev yapılması ,verilmesi için mücadele yok.
Neden kendi halkın için bir şey yapmıyorsun ?
Hayvanlar kadar değeri yok mu?
Evsiz, sokakta kalmış kişileri gördüğümüz zaman yanlarından tiksinerek veya görmemezlikten gelerek yanlarından geçmek yerine bir el uzatalım , gerekli mercilere başvuralım.
Sokaklar evi, banklar yatağı olmuş
Ayşenur Oğuz yazdı...
27 Aralık 2018 - 15:25
YORUMLAR