Adı ölüm yolu haline gelen ve bir türlü bitirilemeyen İzmit-Kandıra Yolu ile ilgili İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan,Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanıtlaması isteğiyle 31.10.2018 tarihinde soru önergesi vermiş, Bakan Turhan bu önergeye 14.12.2018 tarihinde cevap vermiştir. Bakan Turhan cevabında ihaleyi alan firmanın adını da belirtmiştir.:
“İzmit (TEM Otogar (K1) Köprülü Kavşağı dahil)-Kandıra Bölünmüş Yolu, 41 km uzunluğunda olup Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) Kaplamalı olarak yapılmaktadır. Proje kapsamında, 7 adet alt geçit köprüsü, 14 adet köprülü kavşak, 3 adet üst geçit köprüsü bulunmaktadır. Sözkonusu bölünmüş yolun yapım işi ihaleli olarak Özgün Yapı San. Ve Tic.A.Ş. uhdesinde halen devam etmektedir.
Diğer taraftan, K1 Otogar Köprülü Kavşağının ana gövdesi 2x2 olarak bitirilmiştir. Otoyol bağlantı yolundaki köprülerde ise çalışmalara başlanmıştır. İzmit Otogar kavşağı ve 3 km Cezaevi geçişinin bitirilmesi ve 2 adet 544 m uzunluğunda köprünün 2019 yılında tamamlanması hedeflenmektedir. Kalan kesimde de, iş programı ve bütçe ödenekleri doğrultusunda yapım çalışmalarına devam edilerek program dahilinde yolun 2021 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.
Öte yandan; yapım çalışmaları sırasında sürücülerin güvenli seyahat etmeleri için sözkonusu yolda gerekli tedbirler alınmış olup, trafik işaret ve işaretçilerine uyulması büyük önem arz etmektedir.”

AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, partisinin Kandıra toplantısında yaptığı açıklamada konuyla ilgili “Kandıra yolunu alan müteahhidin durumu kötüye gitti. Mart sonuna kadar yapacak, ya da Nisan’da yeniden ihaleye çıkacağız ve yolu bitireceğiz. Bundan dolayı mahcubuz. Ancak kusur kabahat bizde değil. Müteahhit çekiliyorum diyene kadar elinden alamıyoruz. Ancak yapamazsa ihaleyi feshedeceğiz…”şeklinde ifadeler kullanmıştır.
Birçok insanımızın hayatına mal olan bu yolun bir an önce bitirilmesi beklenirken AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık müteahhidin işlerinin kötüye gittiğini söyleyerek, ihalenin yeniden yapılacağından bahsetmekte ve sorumluluk almaktan kaçmaktadır. Böylesine önemli bir konuda Fikri Işık’ın yaptığı açıklamalar talihsiz ve ciddiyetten uzaktır.