Gebze’de kazanan, Gebze’ye yatırım yapan bir iş adamıydı İlker Çakır…

Küçük yaşta Gebze sokaklarının tozunu yutmuştu…

Kuş sevdası ile çıkmadığı çatı, düşmediği yer kalmamıştı…

Düşe kalka büyüdüğü Gebze’de yaralarının kabuk bağladığı topraklar olmuştu nefes aldığı kent.

Rahmetli babası Salih Çakır’ın gecesini gündüze katıp, akıllı yatırımlar yaptığı kazanımlara sahip çıkıp, üzerine koydu İlker Çakır…

Her yatırımı, her kazancını önce yol arkadaşları ile paylaştı.

Büyüdükçe küçüldü...

Dünya tatlısı iki tane adam gibi adam evlat yetiştirdi bu kente, bu ülkeye.

İlkay’da Berkay’da varlık içerisinde büyüyen şımarık çocuklar yerine saygıda kusur etmeyen alçak gönüllü hayırlı iki evlatlar, Allah bahtlarını da güzel eylesin.

Meslektaşımız Serap Çakır, Türkiye’de kadın olmanın hele ki Gebze’de bir iş kadını olmanın zorluklarına takılmadan örnek girişimlere imza attı.

Başarılı bir şekilde günlük yayın yapan Marmara Gazetesini yürüttü, ve bölgenin  en çok tıklanan sitelerinden birine sahip oldu.

Kocaman yüreğini Gebzeliye açtı. Spor alının da Türkiye’ye örnek olacak projeleri hayata geçirdi. Gebzeli’den aldığı sevgi ve ilgi ile artık bu kente kadın elinin değmesi gerektiğini düşünerek belediye başkan adayı oldu.

Yankısı, coşkusu, büyüktü.

Bağımsız olarak çıktığı bu yolda MHP kökenli olması, koca yüreği, yardım sever olması, spor camiasında çok seviliyor olması ve her kesimin oyuna talip olması büyük artı olarak gösteriliyordu…

Ancak yanıldığı tek nokta vardı…

VEFASIZLIK…

Gebzelilik bilincine nail olamamış bir toplum olmanın büyük kaybını yaşayacağız…

Fanatik siyasi parti mensuplarını anlarımda, bu kentin spor camiası da küme düşmüştür gözümde.

Söylenecek çok şey varda, kim ne söyleyeceksin…

İlker Çakır’a Gebzespor ve bölge sporuna heba ettiğin emeklerin için, kent bilincini oluşturmak için verdiğin mücadele için teşekkür ediyorum.

Büyük bir cesaret örneği göstererek bu kenti birlikte yönetme mücadelen için teşekkür ediyorum Serap Çakır.

Yolunuz açık olsun, vefasızlığımız için kendi adıma özür diliyorum….