15 Temmuz’u doğuran gün, 28 Şubat
Reklam
Reklam
Caner Pesen

Caner Pesen

Yeni süreç!

15 Temmuz’u doğuran gün, 28 Şubat

28 Şubat 2017 - 09:54

Canım ülkem çok badireler atlattı.

Siyah ile beyaz kadar, bir uçtan, diğere uca savruldu.

Bugün 28 Şubat ve bundan tam 20 yıl önce, ‘post modern darbe’ dediğimiz, bir durum yaşandı.

Tam bir darbe de değildi, demokratik bir süreçte değildi.

Tanklar yürüdü, dönemin iktidarına bir göz dağı verilirken, inanan insanların fişlendiği bir baskı süreci yaşandı.

TBMM’de türbanıyla yemin etmek isteyen Merve Kavakçı’nın yaşadıklarını anımsıyoruz, türbanlı öğrencilerin eğitim görmesinin kısıtlanması ve devlet kademelerinde özellikle de TSK’de inançlı insanlara karşı olumsuz bir bakış açısı vardı.

Türkiye o yıllarda böylesi basit şeylerle uğraşırken, bir öfke birikiyordu.

O gün 28 Şubat darbesini planlayıp, hayata geçirenler, o toplumsal gerilimin doğurduğu öfkeyi, karşı cephede örgütlüyordu.

İşte, tam da o yıllarda, ‘Müslümanlığı’ kılıf yapıp, cemaatlerle, satılık köpeklerle iş tutup, Türkiye’ye karşı yeni bir komplonun hazırlığını yapıyordu, bu ülkede refahı ve huzuru istemeyenler.

İşin ilginç yanı, 28 Şubat’ı planlayanlarla, 28 Şubat’a duyulan öfkeyi örgütleyenler de aynı insanlardı.

Bu sinsi örgütlenme, sonuçlarını 15 Temmuz’da ki hain girişimle ortaya koydu.

Her iki durumda da asıl hedefin Türkiye Cumhuriyet’i olduğu o karanlık gecede anlaşıldı.

Türkiye 28 Şubat’ta çok büyük sıkıntılar yaşadı ve bu sıkıntıların sonucunda da 15 Temmuz’u yaşadı.

Ve Gebze’de o karanlık yıllarda çok ağır bedeller ödedi.

Gebze Belediye Başkanı, Gebzespor ve Güreş İhtisas Kulübü üzerinden yargılandı, işkence gördü, hapis yattı, sonuçta yaşamını yitirdi.

Rahmetli Ahmet Penbegüllü, 28 Şubat’ta ki karanlık ellerin kurbanıdır ve bence 28 Şubat şehitlerindendir.

Kendisini rahmetle anıyoruz ve her 28 Şubat’ta bir yanımızın acıdığını, kanadığını her daim hissediyoruz.

Ve o karanlık süreçte, darbecilerle iş tutup, Gebze Belediye Başkanı hakkında yalan-yanlış ifadeler verip, gizli şahit olanlar, gazeteci kisvesi altında, Ülke’ye dair kurulan komplonun bir parçası olanlar, bugünde pişkin, pişkin işlerini yapıp, ‘vatan-millet’ naraları atıyorlar.

O dönemin gerçek gazetecilerinden birisi olan Engin Kaya gibi isimlerde ödedikleri bedelle kaldılar.

Engin Kaya’yı o dönemde cezaevine gönderenlerden birisi de gazeteciydi ve hala bu kentte, gazetecilik yapabiliyor.

Biz 28 şubatları, bu ülkenin altını oymak için kurgulanan büyük bir oyunun ilk adımları olarak anımsarken, acaba o gün Vatan hainleri ile iş tutan ihbarcı, aşağılık, iki yüzlü kansızlar ne diye anıyorlar, 28 Şubat’ı?

YORUMLAR

  • 0 Yorum