Osmanlı Devletinin çöküşünü fırsat bilen, kan emici emperyalist güçler, Türkiye’yi aralarında pay etmiş, ele geçirmişlerdi.
Türk halkı, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, tarih yazdı.
Zaferler kazanıp, bağımsızlığı ilan ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.
29 Ekim 1923’te ilan edilen bağımsızlık, 93 yıldır kutlanıyor. Haklı bir gurur ve coşkuyla.
Ancak, başta kendisini Dünya’nın jandarması gören ABD olmak üzere, İngilizler, Fransızlar ve bilumum Emperyalist köpekler, Türkiye üzerinde ki işgal sevdalarından hiç vaz geçmediler.
Çanakkale’den, Sakarya’dan gerekli dersleri çıkartmadan, işgal için yeni planlar yaptılar.
Savaşarak başarıl olamayacaklarını anlamışlardı.
Başka yöntemler aradılar;
Şeyh Said’le isyan çıkardılar.
Yetmedi, sağa-sola bölüp, darbelerle sindirmeye, egemen olmaya çalıştılar.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astırdılar.
Oysa Denizler, ‘tam bağmısız Türkiye’ demiş, ‘kahrolsun ABD emperyalizmi’ diye isyan etmiş, 6. Filoyu kovmuşlardı. Kovmak dediysek, seslerinin çıktığı kadar, ‘6. Filo defol’, ‘yanki go home’ diye bağırdılar.
Hepsi bu…
Sindiremediler, üç tane gencecik, vatan-bağımsızlık sevdalısı evladımızı astırdılar.
Her zaman içimizden işbirlikçi, hain buldular.
1980 sonrasında, biraz da teknoloji satmak istediler. Turgut Özal projesi ile Türkiye’yi tüketim çöplüğüne çevirdiler.
PKK belasını türettiler.
Ve bu arada uzun vadeli bir plan yaparak, Türkiye’yi içerden, sinsice istilanın hesabını yaptılar.
Bulmuşlardı, uşakların en kralını..
Fetullah Gülen diye bir sahtekarı, ‘kainatın imamı’ ilan ettiler.
Dinimizle sömürmeyi denediler.
Gülen alçağını palazlandırmak için, ‘Müslüman’ lider olarak Recep Tayyip Erdoğan’a da çalıştılar, mağduriyet yarattılar, güçlenmesine katkı sundular.
Fakat, Erdoğan’dan çabuk sıkıldılar.
Bir an önce al aşağı etmek istediler. Çünkü, ‘söz dinlemeyen, şımarık çocuk’ tanımlaması yapmışlardı. Bu şımarık çocuktan bir an önce kurtulmak gerekirdi.
17-25 Aralık kumpasını hayata geçirdiler.
Olmadı, 15 Temmuz’da ki, hain kalkışma için düğmeye bastılar.
Yerli işbirlikçiler, hainler, içimizdeki alçaklar, meclisimizi bombalayacak kadar ileri gidip, yönetime el koymaya cesaret ettiler.
1923’te ders almamış olan kan emiciler ve yerli işbirlikçileri 15 Temmuz’da bir kez daha Kahraman Türk Halkı’nın cesareti karşısında yenilgi yaşadılar.
Şimdi, sınırlarımızda ki, terörist faaliyetler üzerinden oyunlar oynuyorlar.
Türkiye’yi bölme sevdalısı terör örgütü ile kol kola girip, Türkiye’ye de ‘ortağız’ mesajı veriyorlar.
Yine oyun peşindeler.
Ama, 93 yıl önce tarih yazan bu halkın, 15 Temmuz’da ki cesaretini görmezden geliyorlar.
Ne hesapları olursa olsun, bu halk 93 yıl önce yazdığı destanın benzerini 15 Temmuz’da yazacağını gösterdi. Daha fazlasını da yapacak potansiyelin varlığını iyice kafalarına soksunlar.
Yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı… Bu cennet vatanı, bizlere armağan eden, ülkemizi işgalden kurtaran, aziz şehitlerimiz ve kahramanlarımızın önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.
15 Temmuz gecesi, o kahramanlara layık torunlar olduğumuzu gösterdik, yarın daha fazlasını da yaparız. Rahat uyusun kahramanlarımız..
Bu duygularla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz..
YORUMLAR