2011 yılında da benzer bir durum yaşanmıştı.
Yapılamayan kongre ve Kayyum sürecinin başlaması, kulübün artık kademeli olarak fesih edilmesi gündemde idi.
O dönemde Gebzespor ile yatıp, Gebzespor ile kalktığımız için onlarca insanın kapısını çalıp, süreci anlatıp, kulübe sahip çıkılsın istemiştik.
Kimse kılını kıpırdatmayınca da iş başa düşmüş ve Gebzespor’a başkan olmuştuk.
Kurduğumuz yönetim kurulu ile de Gebzespor tarihinin en şeffaf, en temiz ve en fedakar yönetimi olmuştuk.
Sağda solda, afra-tafra yapanlar, kongre günü ortada yoktu, yada köşe-bucak saklanıyordu.
Biz Gebzespor’un kapısına kilit vurdurmadık ve tüm riskleri üzerimize alarak Gebzespor’a sahip çıktık.
Aynı dertlerle dertlenen isimlerden birisiydi Abbas Sır.
O dönemde kendisine spor camiasının ciddi bir olumsuz bakış açısı vardı.
Uzun sürede Abbas Sır’a hep temkinli yaklaşıldı, hep şüphe ile bakıldı.
Aradan uzun zaman geçti.
2006 yılında ‘tesadüfen’ spor camiasının içine giren Abbas Sır, 12 yılda çok ciddi mesafeler kat etti.
Gebzespor tarihinin iki şampiyonluğunda da var olmuş bir isim.
Çayırovaspor’da da şampiyonluk yaşadı.
Bu işi bildiği tartışılmaz.
Ve bugün Gebzespor bir kez daha sahipsizlikle yüz yüze.
Gebzespor’un başkan adayı yok.
Ve 2011’de ‘asla olmaz’ dediğim Abbas Sır’ın, bugün kesinlikle başkan olması gerektiğini düşünüyorum.
Gerçi 2011 yılında kendiside cesaret edip yola çıkamamıştı ama umarım bu kez daha cesur olur.
Takımın, para-puldan çok güven ve iş bilir isimlere ihtiyacı var.
Gebzespor’a ‘Abbas Sır başkan olsun’ derken de, önceliğimiz açıklık-şeffaflık olmalı.
Yapılamayan kongre de Gebzespor’un borcunu 9 milyon göstermek, eski başkanların alacaklarından söz etmek çokta doğru tavırlar değil.
Vergi borcu gibi bir yük var ama Gebzespor’un bugün tek borcu eski futbolcu ve teknik adamlara olan 1 milyon civarındaki borçtur.
Gerisi yoktur.
Bu işin özü böyle iken, adayın olmadığı bir süreçte, borcu şişirmenin, adaylık düşüncesi olanı da ürkütmenin ne manası var?
Tek dert, samimi ve rahmani bir şekilde Gebzespor olmalı.
YORUMLAR