Allah bu Ülkeye yeni zaferler yaşatmasın!..
İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, marşımızın kabulü sonrası tebrikleri kabul ederken, “Allah bu Ülkeye yeniden İstiklal Marşı yazdırmasın” temennisinde bulunmuştur.
Ağustos ayı şanlı tarihimizde önemli bir yere sahiptir, 949 yıl önce Malazgirt, 101 yıl önce Büyük Taarruz, Cumhuriyetimizin var oluşunda önemli zaferlerimizdir.
Büyük zaferlerin yıl dönümünde, yapılan fedakârlıkların, kahramanlıkların, yazılan destanların her defasında yeniden gururunu yaşarız.
Canları, kanları ile bu Vatan’ı var eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyoruz.
Dünya, ‘gelişen teknolojilerle, bilim ve fen ile savaşlardan, kuşatmalardan uzaklaşır’ diye düşünülürken, yeni savaşlar, daha büyük savaş senaryoları ile karşı karşıyayız.
Rusya, Çin, ABD gibi kendilerini Dünya’nın jandarması gibi güren, güçlenmek, daha da güçlü olmak için acımasızca, sinsi ve şeytani planlar içinde olan devletler, insanlık için büyük tehdit.
Biz, Malazgirtleri, Çanakkaleleri, destansı direnişleri tecrübe etmiş, yedi düvel karşısında diz çökmemiş bir milletiz, dışarıdan gelecek tehditler, bizim dışımızda, bize dair yapılan planları bozduk, yine bozarız da, içerisi sanki biraz karışık.
Ekonomik sıkıntılar sürekli derinleşirken, bugün günlük yaşantımız da ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz.
Çok öfkeli bir toplum olduk, en küçük sorunlardan bile büyük çatışmalar, kavgalar, yaralamalar, ölümler çıkıyor.
Mültecilerle ilgili sorunlarımız ve karşı karşıya olduğumuz tehditler var.
Belli noktalarda, ciddi anlamda çeteleşmelerin oluştuğu haberlerini alıyoruz, İstanbul’da yapılan son operasyonlarda, bir polisimizin şehit edilmesi, 37 kişinin tutuklanması bu çeteleşmelerin en taze örneklerindendi.
Yetenekli, başarılı, lider olacak zeki gençlerimiz bir şekilde Ülke’den ayrılıyor, gençlerimiz iş beğenmiyor, sanayide, üretimde çalışacak Türk genci bulmak neredeyse imkansız.
Ukrayna da devam eden savaş ile yanı başımızda yapılmak istenen, tam olarak planlanan nedir? Bazı bilinmezler, özellikle Avrupa için tehdit oluştururken, Türkiye’de bir Arap baharı yaşatma heveslileri de başka senaryolar planlıyor.
Fakat, bizim için dışardaki planların çok anlamı olmaz, işe yaramaz, bize sökmez, bizim için en büyük tehdit ve tehlike, içerde doğabilecek sorunlardır.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. Yılını kutlarken, tüm dileğimiz, savaşların olmadığı, kanın akmadığı bir Dünya’da kardeşçe yaşayabilelim.
Bu kardeşlik arzumuzun sadece iyi niyetli temenni olarak kalacağının farkındayız, en azından Dünya için böyle olacağı açık.
İçerde ki kardeşliğimizin korunması ve Dünya’da akıtılan kanın Ülkemize sıçramamasını diliyoruz ve Ülke olarak yeni zaferler yaşamak, yeni destanlar yazmak zorunda kalmamayı umut ediyoruz.
YORUMLAR