Referandum sonuçlandı, çıkan sonucun Ülkemize, geleceğimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.
Katılımın yüksek olması ve genel anlamda oy kullanma işlemlerinin sorunsuz geçmesi sevindiriciydi.
Aslında sonuçlarda bir çok yönüyle doğru incelendiğinde, hayırlı olmuş ve bir çok önemli mesaj içermiştir.
İlk anın refleksi ile hayır diyenler, kaybetmenin moral bozukluğunu, hıncını yaşadı, belki de evet diyenlerde düşük oranın üzüntüsünü.
Halk’ın iradesi o yada bu şekilde sandıkta tecelli etti, sonuçları olgunluklarla karşılayıp, geleceğe bakmamız gerekli.
Referandum sürecinde, ‘denize dökme’ polemiği, ‘terörist olarak itam edilme’ durumları üzücü, bölücülük ve ayrışma yaratacak boyutta idi, çok şükür bu süreçleri olgunlukla atlattık.
Bu bir yönetici seçme oylaması değildi, bu sebepledir ki, çıkan sonuçlar üzerinden, değerlendirme yaparken, bunu dikkate almalıyız.
Bir sistem değişikliği oylandı ve değişen bu sistem içinde tüm Türkiye yaşayacak.
Evet oyları ile sistem değişirken, bu değişiklik, güçlü, büyük Türkiye yaratacak, refah artacak daha güzel bir Ülke’de yaşıyor olacaksak, bu kazanım sadece evet diyenler için değil, hayır diyenler içinde olacak.
Yada aksi olursa, bu sistem değişikliği, Türkiye zararlar getirecek, hukuksuz, güçsüzleşen, fakirleşen bir Ülke olacaksak, bundan evet diyenler de, hayır diyenlerde zarar görecek.
Bu Ülke’de bir ve bütün olarak yaşıyoruz, referandum sonuçlarını bir kenara bırakıp, yeni Türkiye’de her şey nasıl daha güzel olur bunu düşünmeli ve dün olduğu gibi bugün ve yarın da bir ve beraber, daha güzel bir ülke için mücadele etmeliyiz.
Referandumun, ‘evet diyenleri denize dökeceğiz’ gibi abuk, subuk cümleler kuran CHP’li Vekil gibi, bölünmüşlük içinde ‘evet’ çalışması yapan MHP boyutu da var dikkate alınması gereken.
MHP, çıkan sonuç itibariyle, seçimin kilit partisi olmuştur.
‘Hareketin lideri Devlet Bahçeli’ diyen Ülkücü grup, en az yüzde 5 civarında bir katkı sunmuştur ve bu katkı da kazananı belirlemiştir.
Oysa çıkan sonuçlar itibariyle Bahçeli’nin oy kullandığı sandıktan 305 hayır, 57 evet çıkmıştır.
MHP’nin kalesi Osmaniye, AK Parti ile birlikte yüzde 90 civarında evet demeliydi, ama orda ki oylarda 57 evet 43 hayır.
Bu verilerde MHP’nin ciddi fire içinde olduğunu gösterir.
Ama yinede yüzde 51.4 MHP’nin ne derece kritik noktada olduğunu ve seçimin belirleyeni olduğunu ortaya koymuştur.
Bana göre seçimin tek kaybedeni Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olmuştur.
Yani bu mühürsüz oylar durumu, bu önemli ve kritik referanduma gölge düşürecek bir duruş sergilememeliydi.
YSK, mühürsüz oy oranı ve mühürsüz oy kullanılan sandıkları şeffaf bir şekilde açıklasa, bu gereksiz tartışmaların önünü kesecekti.
Yani mühürsüz oy miktarı 2.5 milyon dahi olsa, bu oyların Türkiye ortalamasından farklı olmayacağı açık, olsa dahi sonuçları etkilemesi mümkün değilken, bir gizem varmış gibi gizlilik, kapalı olunması hoş olmadı.
Ama bu ayrıntılara da takılmanın anlamı yok, Türkiye bir tercih yaptı, tercih yaparken önemli mesajlarda verdi.
Sandıktan çıkan sonucu kabul ederek, verilen mesajları doğru okuyarak, daha güzel bir Ülke için çabalama zamanıdır.
YORUMLAR