Çayırova Belediye Başkanı olarak 4 yılı geride bırakırken, dün ilk kez basınla bir araya geldi.
Bizim Şevki Demirci ile tanışıklığımız 2005 yılına dayanır.
Gebzespor sürecinde tanımış, oldukça da yakın olmuştuk.
Hiç öyle siyasetçi duruşu, siyasi tavrı olmayan, ‘dümdüz’ diyeceğiniz bir isimdi.
Aradan geçen 13 yılın sonunda gördük ki, Şevki Demirci yine dümdüz, olduğu gibi olan, içten, samimi bir karakter.
Dünkü basın toplantısından birkaç satır başı aktaracak olursak;
-Ben CHP’lilere kızmıyorum, Çayırova’da AK Parti aldı başını gidiyor, biz susakta hizmetler konuşuyor. CHP muhalefet partisi olarak elbet, çamur atacak, yalan konuşacak, olayları çarpıtacak, şov yapacak, başka türlü eli-kolu bağlı yapacak şeyi yok. Ben içimizdeki İrlandalılara kazıyorum. Belediye’den istediğinizi alamayınca, çamur siyaseti yapıyorsunuz ama bende size yapacağımı biliyorum.
-Bunlar adam değil, abla burada olmasa daha orijinal konuşacağım da…
-Ben niye basın toplantısı yapmıyorum. Göreve geldiğimiz günden beri bel altı yazılar yazıldı. Birileri uşaklık yaparken, bazı gazeteciler de bunların dümen suyuna gidince kızdım, hiç toplantı yapmakta içimden gelmedi.
-Haber yaparken arayın sorun, ben birazda acemiyim ve düz adamım, bir yanlış eksik varsa da pat diye söylerim.
-Refik iyi adam, benim getirdiğim adam değil ama işini doğru yapmaya çalışan adamdı, hukuksuz hiçbir şeyi yok ama yaptığı etikte değildi.
-Çayırova’ya bunca hizmet yaptık, bu hizmetleri cebimden mi yapacağım, elbette satılması gereken arsaları da satacaktık.
‘Yazılmamak kaydıyla’ diye söylediği şeylerde vardı, bunlar bizde özel ve 2 saati bulan basın toplantısında, Şevki Demirci, tıpkı 13 yıl önce tanıdığım o dobra adam, sivri dilli, açık sözlü, düz adamdı.
Dünkü, basın toplantısı tam bir Şevki Demirci klasiği idi.
Yükseldiği yerlerde vardı, orada olanların gazeteci olduğunu unutup, ağzına geleni olduğu gibi söylediği de..
13 Yıllık tanışıklık ta Şevki Demirci ile hep söylediğim bir şey vardı, aslında bir gözlemimdi.
Ben çok sayıda deplasmanda, kampta, AK Parti’de siyaset yapan, AK Parti üzerinden ticaret yapan çok isimle birlikte oldum ve ben bir tek Şevki Demirci’yi bu kamplarda, deplasmanlar da ortadan kaybolurken görmedim.
Kamp ve deplasman kültürü olanlar iyi bilir bu ‘ortadan kaybolmanın’ ne anlama geldiğini.
Ve hep sevdiğim bir yönüydü, dümdüz oluşu.
13 yıl sonra bir kez daha basın mensuplarının karşısında Şevki Demirci’yi bozulmamış, orijinal haliyle görmek beni ayrıca mutlu etti.
Demek ki, siyaset kurumu içerisinde de bir insan bozulmadan kalabiliyormuş..
Yaptıklarını nasıl gururla anlattı ve Çayırova’ya 4 yılda yaptıkları 14 yılda yapılmamış devası hizmetlerdi ama ben Şevki Demirci’yi yapmadıkları için kutluyorum.
Yapmadığı şey de işte tam olarak buydu, kendisini hiçbir şekilde bozmamış, siyasi kimliğe bürünmeden, kendi doğal halinde kalabilmişti.
Ve bu günümüz siyasetinde oldukça özel bir durumdur..
YORUMLAR