Dört nala gelip uzak Asyadan
Akdanize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim
Bilekler kan içinde
Dişler kenetli
Ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim
Kapansın el kapıları
Bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim
Ne güzel anlatmış Nazım Hikmet, Vatan özlemini.
Memleketimiz üzerinde ki gizli hesaplar hiç bitmemişti. Artık, daha açık bir tehdit olarak Avrupa, ABD, Türkiye üzerinde ki hesaplarını ortaya koyup tavır alabiliyor.
Bölücü örgüt uzantıları ile sınırlarımız etrafında kol kolalar. Ülke’yi içerden kuşatmaya kalkan, FETÖ’cü hainlere kucak açıyorlar.
Avrupa, bölücü örgütten yana tavır alabiliyor.
Tam da bu nokta da, tüm vatanseverler, daha güçlü bir şekilde birlik olmalı.
CHP’nin, Parti Meclisi kararları kamuoyu ile paylaşıldı.
Tam demokrasi adına talepleri ve kaygıları, Vatansever, Evrensel bir siyasi duruş olarak kabul edilebilir.
Ancak, bölücü örgüt savunucularına verilen desteğin boyutları, Ülke’de ki kutuplaşmayı derinleştirecek düzeyde.
Bu Ülke’nin, güçlü bir CHP’ye her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Bu Ülke’nin birlik-beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu dönemde CHP kutuplaştıran değil, uzlaştıran olmalı.
İktidara yönelik eleştirilerin içerisinde haklı ve meşru olan bir çok konu var.
Evet, bu ülke FETÖ diye büyük bir ihaneti yaşadı. Ancak, bu hainlerin cezalandırılması noktasında, adaletin terazisi şaşmamalı. Vatan Hainleri tespit edilirken, suçsuz-günahsız insanlar işlerinde edilmemeli, hain damgası yememeli.
Evet, iktidar tek ses olma sevdasından vaz geçmeli.
Evet, bir çok eleştiri ve değerlendirmelere evet.
Ancak,bugün ülke olarak içinde bulunduğumuz şartlar, vatanperverlerin aynı saf da yer tutmasını zorunlu kılıyor.
Türkiye’yi bölme, huzursuzluk çıkartma sevdalılarını cesaretlendirecek adımlardan kaçınmak gerekli.
İçimizdeki sorunları içimizde çözebiliriz. Bunun için Nazım Usta’nın da dediği gibi, ‘kapansın el kapıları, bir daha hiç açılmasın’, tüm planları bizi zayıflatmak ve aşağıya çekmek üzerine kurulu, ABD’si, Avrupası varsın olmasın, kapansın el kapıları bir daha hiç açılmasın.
Yine ustanın dediği gibi, ‘yok edin insanın insana kulluğunu’ Emperyalist kan emicilere Türkiye hiçbir zaman teslim olmadı, olmaz. Kimse Türk insanını kendine kul edemez.
Ancak, ekonomiyle, sanatla, siyasetle, özentiyle, kirli oyunlarla, bağımsızlığımızı tehdit edecek kadar ileriye gidebiliyorlar.
Nazımlar, Denizler, ‘tam bağımsız Türkiye’ özlemlerini haykırırken, tamda bu teslimiyeti, kulluğu hedef alıyorlardı.
O dönemin yöneticileri bu kahramanları hedef haline getirdi. Şimdi daha vahim bir tablo var ve biz içimizde hedefler aramak yerine, bizi kendilerine kul yapma derdinde ki emperyalistlere karşı mücadele etmeliyiz.
Kendi içimizde suçlu, haklı aramak yerine, büyük tehdidi ve ülke üzerinde ki büyük oyunu görmek gerekli.
YORUMLAR