Caner pesen köşe yazısı
Reklam
Reklam
Caner Pesen

Caner Pesen

Yeni süreç!

Caner pesen köşe yazısı

11 Kasım 2016 - 11:07

 

Atatürk’ü Anmak mı? Anlamak mı?

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından, Ülkeyi istila eden, işgalci güçleri, sınırlarımızdan söküp atan, Misak-ı Milli sınırlarını çizen destansı mücadelenin Başkomutanıdır Mustafa Kemal Atatürk.

Askeri deha.

Cesareti ve zekası ile bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Gazi unvanı olan bir liderdir.

Destanlar yazılarak, kazanılan zaferlerin ardından, modern, çağdaş Türkiye’nin de temellerini atan, Dünya’nın gelmiş-geçmiş en önemli isimlerinden birisidir.

78. Ölüm yıldönümünde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasını artık daha çok insanın keşf ettiği açıktır.

10 Kasım ölüm yıldönümü

24 Kasım Başöğretmenliği

23 Nisan

19 Mayıs

30 Ağustos

29 Ekim

Atatürk’ü andığımız özel günlerdir.

Gazi’nin anmaları genelde coşkulu olur.

Ancak, Atatürk’ü anmak için yoğun çaba gösterenlerin, ne kadar anladıkları biraz tartışılır durumdadır.

Kurtuluş savaşını başlatırken Ulu Önder, tam bağımsızlık şiarı ile savaşmıştır. Ve ülkesi adına hedef belirlerken, ‘muasır medeniyetler seviyesi’ derken de, bağımsız cumhuriyetin bu seviyeye ulaşmasını işaret etmiştir.

ABD’ye, Avrupa’ya boyun eğen, işgalcilerin her istediğine ‘evet’ diyecek, bir cumhuriyeti kast etmemiştir.

Türkiye’nin asla, şeyhlar, şahlar, tarikatlar ülkesi olmayacağını ve bunun nasıl tehlikeler doğurabileceğini daha cumhuriyetin temeli atılırken ortaya koymuştur.

Laiklik, hiçbir zaman dinsiz olmadığı gibi İslam dinin de teminatı olmuştur.

Çünkü, sadece bizim dinimiz dayatmayı, zorla inanmayı red eder. İslamı dayatan ülkelerin ne halde olduklarını bugün çok daha iyi görüyoruz.

Gençlere Ülke’yi emanet eden Ata, uyarmıştır gençleri, “Ülke’nin tüm kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, Ülke işgal altına alınmış olabilir” demiş. Ama tüm bu iç ve dış tehditlerden, işgalden ülkeyi kurtaracak gücün kudretin Türk gencinde olduğunun da altını çizmiş. Bu kurtuluşun kilidinin de ‘damarlarımızda ki asil kanda’ bulunduğunu söylemiş.

İşte o asil kan, 15 Temmuz gecesi bir işgale, bir kuşatmaya, emparyalist güçler ve onların yerli işbirlikçilerine gereken dersi verdi.

İşte o gün birileri daha iyi anladı ki, Atatürk Dünya’da gördüğü saygının çok daha fazlasını hak ediyordu.

Yine Atatürk, Türkiye’nin bugün olduğu gibi iç karışıklığa ve kargaşa ortamına çekilmek istendiğinde, içerde birlik-beraberliğin önemine vurgu yaparak, böylesi zamanlarda içerde yaşanacak kargaşa ve karışıklığın, dışarıda ki Türk düşmanlarını cesaretlendireceğini büyük nutukta anlatmış.

Atatürk’ü anmayı red edenler, 15 Temmuz gecesinden sonra, Atatürk’ü anmanın ve anlamının önemine anladı da.

Atatürk’ü anmayı marifet sayanlar, Atatürk’ü anlamaya ne zaman başlayacak merak konusu..

YORUMLAR

  • 0 Yorum